7 Aralık 2014 Pazar

SİVİL TOPLUM PLATFORMLARI OLUŞTURULMALI

Yaşadığımız kentlerde sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek bir platform oluşturmaları kent için yararlı olacaktır. Denebilir ki zaten kent konseyleri bu işi yapıyor, buna ne gerek var. Benim gördüğüm kadarıyla birçok il ve ilçedeki Kent Konseyleri bu anlamda pek bir işe yaramıyor. Sivil Toplum örgütlerini güçlendirmek yerine onları güçsüz ve etkisiz kılan bir yapıya büründürüyor.
Her bir sivil toplum örgütünün kendine özgü bir kuruluş amacı vardır. Farklı veya benzer amaçları olan bu sivil toplum örgütlerinin en ortak noktaları, aynı kentte olmalarıdır. Dolaysıyla kendi “özel amaçları” doğrultusunda kurumsal çalışmasını yaparken, diğer yandan kentteki diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte, bir şemsiye altında, kentle ilgili düşündüklerini, kentin önemli sorunlarını ve çözüm önerilerini birlikte üretebilir, yetkililerin ve tüm kent sakinlerinin bilgisine sunabilirler. Bu birlikte hareket, onların gücüne güç katacak ve savsaklanan, yeterince performans göstermeyen kent konseylerine bağlı olmaktan kurtaracaktır. Yani, Kent Konseyi gibi resmi bir şemsiye olmadan da sivil toplum örgütleri birlikte çalışma imkanı bulacaktır.
Neden bunu böyle söylüyoruz? Çünkü birçok kentte, Kent Konseyi işlevsel değil. Mesela Beylikdüzü’nde Kent Konseyi, son 6 yıla yakındır ne yaptı? Kentin hangi sorununa, hangi zeminde ne kadar dikkat çekti? Beylikdüzü Kent Konseyi’nin son toplantısı, yerel  seçimlerden kısa bir süre önceydi. Birçok sivil toplum örgütünün huzurunda faaliyet raporu diye bir şeyler açıklandı. Oradaki sivil toplum örgütlerinin hiçbirinin anlatılanlardan bilgisi yoktu. Zaten dikkate değer bir faaliyeti de yoktu. Ama anlatılan şeylerden üyelerin bile haberi yoktu. Kentin nasıl haberi olacak?
Kent Konseyi kanunla öngörülmüş diye yerel yönetimler tarafından kuruluyor. Ancak pek de Kent Konseyinin kuruluş amacına uygun gelişmeler sağlanamıyor.
Sanıyorum bu amaç sağlansın diye! Esenyurt’ta Kent Konseyi Başkanlığına belediye başkanı Necmi Kadıoğlu seçilmiş. Peki, Kadıoğlu o kentin belediye başkanı değil mi? Zaten görebildiklerini uygulamakla görevli kişi. Farklı bir göz olarak nasıl bakacak, ne katacak kente?
Büyükçekmece’de yıllardır kent Konseyi kurulmuyor. Sevgili Köksal Çebi ve bir avuç gönüllü, kurulsun diye uğraşıp duruyor. Nihayet kurulacak ve bir gündemi olacak. İyi de kurulmuş olan ilçelerde ne işe yaradı bu kent konseyleri?
Kent Konseyleri belediye başkanlarının gölgelerinde kaldığı sürece çok fazla da bir işe yarayacağını sanmıyorum. Kent konseylerinin İlk toplantılarında ve her toplantının başında kaymakam, belediye başkanı ve resmi kurum ve kuruluş temsilcileri katılır. Belli konuşmalar yapılır ve o resmi ortamda da pek bir şey yapılmaz. Sadece iyi dilek ve temennilerde bulunulur. Sonra da yapılacak seçimde kimi işaret edecek diye ve yapılacak her çalışmada belediye başkanının ağzına bakılır. Konseyin her türlü sorununu o çözecek, o yönlendirecek. O yoksa konsey de yok, çalışma da yok.
İşte Kent konseylerini bu bağlılıktan kurtarmak gerekiyor diye düşünüyorum. Sivil toplum örgütleri bir araya gelmeli, kendi projelerini kendileri üretmelidir. Bu zor ve zahmetli bir iştir. Ancak bu işe gönül veren örgütler bir araya gelmeli ve elini taşın altına koymalıdır. İşin kolaycılığından kaçınmalı, az da olsa, özlü çalışmalar yapılmalıdır.
Bu yazdıklarım kent konseyinden vazgeçelim anlamına gelmiyor. Kent Konseyinin yararlı çalışmalar yapması için her türlü gayret sarf edilmelidir. Ancak yukarıdaki olumsuzlukların tekrarlanması halinde ve her halükarda güçlü sivil toplum örgütleri, örgütlü örgütler hem bu olumsuzlukları önler, hem de olumsuzluk durumunda karamsarlık içinde beklenmez ve olumlu çalışmalar yapabilirler.
Beylikdüzü Kent Konseyi 15 Aralık’ta toplanacak. Yerel yönetim seçimlerinin üzerinden 9 ay geçti. Halbuki seçimlerden sonra 3 ay içerisinde Kent Konseyinin toplantıya çağrılması gerekirdi. Üstelik bu ilçede daha önceden Kent Konseyi olduğuna ve bir yönetim kurulu olduğuna göre toplantıya çağırma görevi de bu yönetimindir. Halbuki 15 Aralık toplantı çağrısını belediye yaptı.
Ayrıca demokratik ve işlevsel bir Kent Konseyi için bu genel kuruldan önce, Kent konseyini oluşturan sivil Toplum örgütlerinin bira araya gelmesi, tanışması ve kent hakkında fikir alışverişinde bulunması gerekliydi. Bu tür bir çalışmanın çok yararlı olacağını düşünüyorum. Ama maalesef bu tür bir çalışma yapılmadı. 15 Aralık günü yine kimse bir şey anlamadan muhtemelen, işaret edilenler seçilecek ve hikaye kaldığı yerden devam edecek.
Bizimkent Eğitim Kültür Çevre Koruma ve Güzelleştirme Derneğinde  bu amaçla, 17 sivil toplum örgütünün katıldığı bir toplantı yaptık. Yani Kent Konseyini yürütmekle görevli olanların yapması gereken bir toplantıydı. Ancak biz çok daha az bir grupla yapabildik bu toplantıyı. Zira geniş kapsamlı bir toplantıyı yapmak, çok iyi organize olunmadığında başka problemler yaratabilirdi. Sivil toplum örgütlerinin bir platform oluşturması amacıyla bu toplantıyı yaptık. Ama Kent Konseyi seçimlerinin yakınlığı dolaysıyla gündemin önemli bir kısmını yine bu konu oluşturdu. Bizim amacımız; bu tür toplantıların kalıcı olması ve hem daha sağlıklı çalışmalar yapılmasının sağlanması, hem de yapılacak yanlışlara karşı daha etkili çalışmalar yapılmasının önünü açmaktı.
İkinci toplantı 11 Aralık Perşembe günü, saat 14’de Maya Restoran’da yapılacak. Bu kez toplantının ev sahibi Kars, Iğdır, Ardahan Derneği olacak. Umarım bu toplantıların devamı gelir ve kalıcı olur.
Yoksa kurumsal ve kişisel olarak ne kimseye karşı olduğumuzdan, ne de kimseyi desteklemek için toplanmadık.

Bir kez daha söylemek gerekirse; Kent Konseylerinin ve sivil toplum örgütlerinin etkili, faydalı olması için bu tür Sivil Toplum Platformlarına ihtiyaç var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder