Belediyeler kendi sınırlarında boş arazi, gördüklerinde dayanamıyorlar. Hemen oraya bina dikilmesi için gerekli işlemi başlatıyorlar. Kentleri yöneten anlayışın hakim olduğu zihniyet budur.
Halbuki Belediye başkanı ve meclis üyesi olacak kişiler bir süzgeçten geçirildikten sonra seçilme ortamı hazırlansa, belki bu tür insanlar kenti yönetmekten mahrum bırakılabilir.
Mesela kent nasıl olmalıdır, kent planlaması nedir, bir kentin nefes alması için neler gereklidir gibi bilgilere sahip olsalar, hatta bu bilgilere sahip olmaktan da öte, bu bilgileri benimsemiş olsalar kenti yönetenler, belki de bu kentler bu kadar yağmalanmayacak.
Esenyurt Belediyesi yeni bir kent yağmacılığına imza atıyor. Binlerce insan huzursuz olmuştur. Esenyurt ve Beylikdüzü’nden birçok insan sokaklara döküldü bu uygulamaya dur demeye çalışıyorlar.
E 5 üzerinde Bahaus’u, B.Çekmeceye doğru geçince, sağ taraftaki yeşil alan ve ileride, eski, araç muayene istasyonunun olduğu bölge komple, bağımsız parsel haline getirilmiş. Yaklaşık 28 dönümlük bir arsa üretilmiş ve dört parsel halinde imara açılmış. Halbuki Rötarı Derneği buradaki binayı sağlık merkezi haline getirmiş ve Kızılay’a devretmişti.
Yaklaşık üç ay önceydi. Gerçek radyonun canlı yayın konuğu olmuştu Esenyurt Belediye Başkanı Nemci Kadıoğlu. Bu programda Gerçek gazetesi köşe yazarları da Nemci Kadıoğlu’na sorular soruyordu. Kadıoğlu bu programda, Migros çarşısını gölgede bırakacak yeni bir ticaret merkezinin, E 5’in Esenyurt tarafına yapılacağını söylemişti.
Bu programdan sonra ben bu alanın imar durumunu talep ettim kendilerinden. Esenyurt Belediye Meclis üyesi Metin Karakoç’tan da yardım istedim, bu bilginin bana verilmesi için. Karakoç ilgili başkan yardımcısına söylediğini, bilginin yazılı olarak bana iletileceği sözünü verdi.
Aradan üç ayı aşkın bir zaman geçti. Ben bu arada birkaç kez daha aradım kendilerini. Ama bu bilgi bir türlü gelmedi.
Demek nedeni buymuş. Hiçbir bilgi gizli kalmıyor.
Şimdi imara açılan bu arsaların araksında yer alan ve bu arsaları kamuya terk eden Bey-Kop sakinleri bu uygulamayı protesto için yollara düştüler. Çünkü kendilerinin para vererek aldığı ve yeşil alan olsun diye kamuya terk ettikleri bu lan kendi binalarının önüne, yeşiline bir duvar gibi çekilecek, nefes bile alamayacaklar.
Bizler hepimiz Beylikdüzü sakiniyiz. Esenyurt Belediyesinin imara açmak istediği bu yerlerin, şehrimize getireceği olumsuzluk hepimizi yakından ilgilendiriyor. Ben insanım diyen, bu bölgede oturan, nefes alan, hatta yolu E -5’ten geçen herkes bu projeye karşı çıkmalıdır. Çünkü E -5 üzerinde böyle bir bina E -5’e duvar çekmek gibi bir durum oluşturacaktır.
Kenti yönetenler, insanlara nefes alacak alanlar bırakmalıdır. Her tarafa kocaman gökdelenler dikmek şehri güzelleştirmez. Gökdelen dikilecek alanlar geniş alanlar olmalıdır. Etrafında binlerce, on binlerce m2 yeşil, boş alanlar olmalıdır. Yoksa mevcut binalar ile uluslar arası yol arasına sıkıştırılmış binalar kente bir değer katmaz. Orada yaşayanlara, oradan geçenlere kenti dar eder.
İmar yasaları gereği, kamu terk alanları belediyelerin ukdesine bırakılmaktadır. Belediyeler bu alanları bina yapmak için kullanmamalıdır. Kentin bir kapalı spor alanına ihtiyacı varsa, bir kültür merkezine ihtiyacı varsa bu amaçla, bir iki katlı binalar olarak kullanmalı, yoksa kocaman parklar, gezi alanları yapmalıdırlar.
Ben kişilerin tapulu mülklerine bile rastgele imar izni verilmesinden yana değilim. Ama belediyenin buna gerekçesi hazır; ‘bu mülk sizin olsa, siz imar alamazsanız haksızlık olmaz mı’ oluyor.
İyi de siz kamu mülklerini zaten hemen birileri ile paylaşıyorsunuz!
Bu anlayış bütün belediyelere hakimdir.
Ben insanım diyen herkes, hangi partiden olursanız olun, lütfen bu anlayışa karşı çıkın. Belediyeler de lütfen bu kararlarını tekrar düşünsün ve düzeltsinler. Çünkü yapılan çirkinlikler baki kalıyor.
Yönettiğiniz kentlere güzel eserler kazandırın. Rant söylentili binalar ve uygulamalar değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder