Beylikdüzü Belediye Meclisi’nin Nisan ayı toplantıları nihayet bitti. İlk toplantısını, 04-04-2011 günü, Başkan Yusuf Uzun’un Başkanlığında yaptı ve Başkan 1. ve 2. Vekilliği ile divan katip üyeliklerini CHP ve MHP’ye kaptırmıştı. İkinci toplantı 07-04-2011’de yapılmaya çalışıldı. O gün de büyük sarsıntılar oldu, kıyamet koptu. Meclis, 3 saatlik kavga ve kargaşadan sonra toplantı yapılmadan dağılmıştı. Benim konuyla ilgili yazdığım ve bir gün gecikmeli yayınlanan yazımda* belirttiğim gibi, tek çözüm ‘Yusuf Uzun’un gelip meclisi yönetmesi’ gibi gözüküyordu.
Üçüncü toplantı 08-04-2011’de yapıldı. Ve Yusuf Uzun geldi, koltuk değnekleri ile kürsüye çıkarak meclis oturumunu yönetti.
İLGİLİ YERLERE YAZILAR YAZILDI
Başkan Uzun bir gün önce yaşanan olaylara pek değinmedi. Dün yaşanan sıkıntılarla ilgili, ‘’ilgili mercilere yazılar yazdık. Oralardan gelecek cevaba göre uygulama yapılacaktır’’ dedi.
Başkan Uzun kürsüde iken encümen üyeliklerinin seçimi yapıldı. AKP’nin listesi 15 oy, 2 MHP ve 1 CHP’den olan liste 16 oy aldı. CHP’den üç üyenin AKP listesine oy verdiği değerlendirildi. Böylece Encümen de Muhalefete geçmiş oldu.
Komisyon seçimlerinde üç parti grubu anlaştı. Her komisyona 2’şer üye AKP ve CHP, 1 üye de MHP’den aday gösterilerek seçimler, açık oylama ile yapıldı, oy birliği ile seçim yapıldı.
CHP’Lİ BAŞKANVEKİLİ KÜRSÜ’DE
Sıra gündemin 7. maddesi olan faaliyet raporunun sunulmasına geldi. Yusuf Uzun kürsüden indi, CHP’li Başkan Vekili Ömer Şatır Meclise başkanlık yaptı.
Ömer Şatır kürsüye oturur oturmaz, ‘’bu mecliste dün yaşanan olaylarla ilgili birkaç söz söylemek istiyorum’’ dedi.
Başkan Uzun itiraz etti, ‘’sayın başkan, bakın ben o konuya hiç girmedim. Lütfen siz de girmeyin. O konu ile ilgili, zaten dün bu mecliste anlaşma olmadığı için kargaşa yaşandı. Olumsuzluklar oldu. Şimdi siz konuşursanız, karşı tarafa cevap hakkı doğar ve yine tartışmalar yaşanır. Sen haksızdın, ben haklıydım tartışmasını yeniden yapmayalım’’ dedi.
Ömer şatır ısrarcı oldu.
AKP’Lİ BELEDİYE OLMAZ
Ama Şatır ısrarcıydı ve Uzun’un itirazlarına rağmen konuşmasını sürdürdü. ‘’Dün bu kürsüyü işgal eden zat, (Zeki Sadunoğlu) kendisini büyük hukukçu, bizi de hukuk bilmez ilan etti. Ben de hukuk okudum. Hukuktan anlamaz değilim. Bu kişi, bu belediyenin bir AKP belediyesi olduğunu söyledi. AKP belediyesi diye bir belediye olmaz. Başkan AKP’den seçilmiş olabilir. Ama asla bir partinin belediyesi olmaz, olmamalı. Eğer bu AKP belediyesi ise benim bu kürsüdeki durumumu nasıl açıklarsınız?
Biz bu anlayışa itiraz ediyoruz’’ dedi.
AKP grup sözcüsü İbrahim Bülbüllü söz istedi. ‘’Başkanımız bu konuya değinmeyin dedi. Biz de bugün o konuyu konuşmuyoruz. Ama bu konudaki hakkımızı saklı tutuyoruz’’ dedi.
AKP’den kimse konuşmadı. MHP grup sözcüsü Halit Tuna önceki oturuma dair, iki cümle ile değindi ve yaşananları ‘’üzüntü verici’’ olarak değerlendirdi.
Sonra faaliyet raporunun sunumuna başlandı. On beş dakikalık sunumdan sonra faaliyet raporunun okunmasına geçildi.
Başkan Uzun sundu belediyenin 2010 faaliyet raporunu. (Faaliyet raporu üzerine ayrı bir yazı yazacağımdan burada onun üzerinde durmayacağım.)
Faaliyet raporu üzerine tartışmalar yapıldı. Oylamada ise Başkan Uzun oy kullanamadı. MHP ve AKP’ nin oyları ile 16 kabul, 14 de ret oyu verildi, faaliyet raporu oy çokluğu ile kabul edildi.
Oturuma 15 dakika ara verildi. Aradan sonra kürsüye yeniden Yusuf Uzun çıktı. Kalan 12 maddeyi görüştü. Bu 12 madde jet hızıyla geçti diyebiliriz. Hemen hepsi de oy birliği ile geçti.
Bu meclisten akılda kalanların başında, ‘AKP Belediyesi’ söylemi oldu. Daha doğrusu önceki mecliste konuşulan ama o gürültüde kaybolan bu cümlenin, bugün cevaplanmasıydı.
Önceki oturumda, 11 Meclis üyesi bulunan AKP, 20 meclis üyesi bulunan (5 MHP; 20 CHP) muhalefete kafa tutmuştu. Bu oturumda, AKP’liler neredeyse hiç konuşmadılar. Bu da dinleyiciler arasında ‘’haksız olduklarının kabulü’’ olarak yorumlandı.
MECLİSİ MECLİS 1. BAŞKANVEKİLİ YÖNETCEK Mİ?
Belediye Başkanı olmadığı zaman meclisi kimin yöneteceği konusuna hiç girilmedi. Dolaysıyla bu konu henüz çözümlenmiş değil. Sadece buzdolabına konuldu. Belki Yusuf Uzun’un hiç konuya girmemsi, tartışma açtırmaması iyi oldu. Zira aynı tartışma ortamında meclis, kalan 14 gündem maddesini görüşemezdi.
Ancak konunun muğlâk kalmış olması, kafa karışıklığına da neden oldu. Bu kadar olay yaşandı, aslında ne oldu, niye oldu, ne olmalıydı, doğru neydi gibi bütün sorular cevapsız kaldı.
Öyle anlaşılıyor ki bundan böyle Yusuf Uzun Meclisi kendisi yönetecek. Mecbur kalınmadıkça Meclis 1. Başkanvekiline oturum yönettirilmeyecek. Bazı tartışmasız maddeler ve gündemlerin görüşülmesinde meclis başkan vekilleri kürsüye çıkabilir.
Elbette 07-04-2011 tarihinde yaşanılanlarla ilgili, ‘’ilgili mercilere yazılan yazıların’’ cevapları merakla bekleniyor.
Cevap gelir mi?
Nasıl bir cevap gelir?
Bu nasıl açıklanır, nasıl bir formül bulunacak bekleyip göreceğiz.
Nusret Yılmazer
* ilgili yazı bir gün önce yayınlanacaktı. Ancak bazı aksaklıklar sonucu bir gün sonraya kaldı. Yusuf Uzun’un meclisi yönetmesinin ertesinde yayına girince, o cümle anlamsız kaldı. Bundan dolayı okurlarımızdan özür diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder