Silivri Belediyesi basın ve yayın kuruluşlarına bir mail
göndererek basına ilan vermenin, kendileri açısından kriterlerini, kurallarını açıklamışlar. Buna göre de bir
yerel gazetenin Silivri de en az 350 abonesi olduğuna veya Silivri'de 350
gazete dağıtıldığına dair belge istemiş. İnternet Medyasının ise en az 2000
tıklama yapılması yönünde kural getirmiş. Aslında çok da uzun sayılmayacak bu
yazıyı sıkıştırmak suretiyle sizlerle de paylaşmak isterim. Paylaşalım ki
Silivri belediyesi basın mensuplarından ne istemiş, iyice anlaşılsın.
" Sayın Basın Mensubu,; 2014- 2019 çalışma yılları arasında basın yayın organlarıyla
yapılacak çalışmalara ilişkin belediyemiz tarafından belirlenen kriterler
aşağıdaki gibidir. Belirlenen
kriterlere sahip olan yayın organlarıyla aynı şekilde çalışmaya devam
edeceğimizi; kriterlere uymayan yayın organlarıyla da kıstaslara uygun olduktan
sonra çalışmayı sürdüreceğimizi belirtir, kolaylıklar dileriz. BELİRLENEN KRİTERLER
Gazeteler
-Mevkute
Beyannamesinin bulunmuş olması.
-Silivri’de
temsilciliği olması.
-Silivri genelinde en
az 350 noktaya dağıtım yapılması ve dağıtım noktalarının tarafımıza dosya ile
sunulması.
-Düzenli baskı ve
dağıtım yapılması şartı.
İnternet
Siteleri
-En az günlük 2000
tıklanma oranı
-Google news ve yandex
news aboneliğinin olması
-Facebook, twitter vb
sosyal medya paylaşım sitelerinde aktif olunması
-Sosyal medyanın
gereği olan, kamuoyunun anlık haber alma beklentisinin karşılanması
-Türkiye genelindeki
sıralamada ilk 15 bin içerisinde yer alması"
Bu kriterlere karşı çıkacak kim var bilemiyorum. Ne yani herhangi
bir yayın bile çıkarmadan, önüne gelen herkes ben gazeteciyim deyip belediye
ile "çalışsın" mı?
Bunun üzerine de İstanbul yerel gazeteciler örgütü İYGAD bir ilan
yayınlayarak, Silivri belediyesini ve başkan Özcan Işıklar'ı protesto etmiş.
Protesto etmekle kalmamış, resmen tehdit etmiş. Çünkü ilanın başlığında
"protesto ediyoruz" ibaresi var ama, metnin 5. maddesinde aynen şöyle
deniliyor; "Silivri Belediye Başkanı Sayın
Özcan Işıklar, ilan yönetmeliğini iptal etmez ise İYGAD olarak tüm yasal
haklarımızı kullanacağımızı ve meslek örgütü olarak ne yapılması gerekiyorsa;
elimizdeki tüm olanakları kullanacağımızı Silivri ve İstanbul kamuoyunun bilmesini
istiyoruz."
Bu tehdit midir diye
sorarlar bizim yerel gazeteciler ama ben de sormak isterim bunun adı nedir?
Belediyeden zorla ilan almak hakkı mı vardır? Belediyeye zorla abone yaptırma
gibi bir uygulama mı söz konusu olacak? Yoksa el birliği ile bu belediye
hakkında aleyhte haberler mi yapılacak?
Adama sorarlar elbet nedir bu yasal haklar? Haber alma hakkından
mı bahsediyoruz? Silivri ve İstanbul Kamuoyu bu ilanı okuduğunda ne anlayacak
diye düşünüyorsunuz?
Son yıllarda belediyelerin bütçeleri incelendiğinde görülecektir
ki, basın bütçeleri bir hayli
kabarıktır. Birtakım insanlar gider bir yayın çıkarır ve şimdiki moda internet
medyası oluşturur. Sırtını da bir kaç belediyeye bağlar, nasılsa her
belediyenin kendine yakın gördüğü birtakım basın vardır. Buradan elde edilen
gelirle geçinip giderler.
Benim bildiğim birçok aklı başında ve bu mesleği hakkıyla yapmaya
çalışan gazeteciler bu gidişe zaten karşılar. Çünkü onlar da biliyorlar ki bazı
kişiler, toplam olarak bastıkları bir kaç yüz gazetenin bir kaç nüshasını, ay
sonunda alır ve belediyelere giderek
"ben sizin bu kadar haberinizi yaptım der" ve belediyeden bir
miktar para ile döner. Ama ne belediye, ne de halk bu gazeteyi görmemiştir.
İstenen gazetecilik türü bu olmasa gerekir.
Ayrıca protesto metninde bazı problemler daha var. Mesela 1.
maddenin ilk cümlesi. 1-Bir belediye başkanı ve yönetiminin istediği yazılı ve
görsel medyaya ilan verme hakkı olduğunu kabul ediyoruz." Bu iş bu kadar
keyfi olmamalı bir. İki, eğer buna inanıyorsanız hiç bir şey söyleme hakkınızın
olmadığını da kabul etmiş olursunuz. Kaldı ki Silivri belediyesi bu işe bazı
kriterler getirmiş ve doğru da yapmış. Ancak bu işin kriterleri arasında
"benim lehimde haber yaptın, aleyhimde haber yaptın" kriteri olmamalı
elbet. Gördüğüm kadarıyla böyle bir kriter görünürde yok zaten.
Ben çok daha önceden
yazdığım yazıda "yerel basının durumu" başlığı altında zaten bu
durumu bir hayli izah etmişim. Hatta dün yayınlanan (28-04-2013)gazete
İstanbul'da bu yazım yayınlandı. Tam da İYGAD'ın ilanının gazetelerde çıktığı
gün. Burada yerel basının zaten çok da belediyeleri eleştir(e)mediğini
anlatmışım. Gazeteler belediye başkanları ile araları açılmadığı! sürece zaten
belediyenin basın bürolarından gelen haberleri aynen basarlar. Zaten yerel gazetelerin
çoğu bu açıdan belediye bülteni gibidir.
İyi düşünelim bakalım, Silivri Belediyesi'nin kurallarını uymayan
bir gazete'ye bu belediye hangi nedenle para ödesin?
Ülkenin genel gidişatı demokrasi açısından çok da iç açıcı değil. Başbakanımı,
eleştirel bakan basına karşı bir hayli sert ve kindar. Hükümetimiz de kendi
yandaş basınını yaratmakta usta, gazetelerimiz de maşallah buna çanak
tutuyorlar.Yerel basın zaten neredeyse tamamen belediyelere dayalı çalışıyor.
Hal böyle iken yerel basın temsilcileri örgütünün böyle bir şeye kazan kaldırması
ne kadar etkili ve doğru olur?
Ve haklılık payı ne olur?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder