6 Eylül 2014 Cumartesi

YENİ BDDK TASLAĞI TÜKETİCİNİN ALEYHİNEDİR

Hükümet yeni bir BDDK taslağı hazırladı. Bu taslakla, bankaların vatandaştan aldığı 60 çeşit gider kalemini 20 ye düşürdüğünü söylüyor. Görünürde de öyle ama her şey göründüğü gibi değil. TÜDEF (Tüketici Dernekleri Federasyonu ve TÜKODER (Tüketiciyi Koruma Derneği) böyle düşünmüyor. Bu yasa ile daha önce bankaların 60 kalemde aldığı giderler bu kez 20 kalem başlığı içinde alınıyor. Üstelik önceki haliyle tüketiciler mahkemeye giderek kendilerinden alınan bu haksız masrafları mahkeme kararları ile geri alabiliyordu. Şimdi bu yasa çıkarsa alınan bu masrafların yasal dayanağı olacak ve mahkemeye de gidilemeyecek.
Türkiye’de vatandaş, her türlü satıcının hazırladığı, uzun ve küçük harflerle yazılmış sözleşme metinlerini okuyamadan imzalayarak mal - hizmet veya kredi alır. Sonra da bununla ilgili birçok gereksiz gideri ödemek zorunda kalır. Kaldı ki bankadan kredi almaya şiddetle ihtiyacı olan vatandaş,  o metni okuyabilse de o kredi şartlarını kabul ederek, o parayı alacaktır. Birçok insanın tefecilere muhtaç olarak onlardan kredi alması buna iyi bir örnektir.
Devlet dediğimiz aygıt, vatandaş bu tür haksızlıklar yaşamasın diye oluşmuştur. Kanunlar, toplumun fertleri, zayıf kesimleri ezilmesin, haksızlığa uğramasın diye yapılmıştır. Ve devleti temsil edenler, yönetenler gelişen toplumun ihtiyacına göre bu kanunları güncel hale getirirler. 
Bazen hazırlanan yasalarda boşluklar ortaya çıkar. Daha doğrusu dikkatli hukukçuların ve tüketici örgütlerinin dikkatleri sonucunda tüketici lehine birtakım maddeler olduğu görülür ve bunların üzerine gidilir. Toplum çoğunluğunun, tüketicilerin hakları savunulur ve aynı hukuktan be kesimin lehine kararlar alınması sağlanır.
İşte bu aşamada hükümetlerin çıkardıkları yasalar dikkat çeker. Tüketicinin lehine kanun çıkardıklarını söyleyen hükümetlerin bu yeni kararları aslında halkın, tüketicinin aleyhinedir. Ama iktidarlar ustalıkla bunları tersine göstermeyi başarırlar. Son tüketici yasası buna iyi bir örnektir.
Hani bankalar kredi verdikleri müşterilerinden dosya masrafı alıyorlar. Kredi kartı aidatı alıyor, hesap işletim ücreti alıyorlar. Böyle 60 kalem masraf alınıyordu tüketicilerden. Tüketici dernekleri de bankaları mahkemeye vererek bu masrafları geri alıyordu. son zamanlarda tüketici lehine mahkemelerden ardı ardına kararlar çıkmaya başladı.  Hükümet de yeni hazırladığı bir yasa ile bunlara bir çeki düzen vermek istediğini söyledi ve tüketicinin lehine olacak düzenlemeler içeren tasarıyı hazırladı.
Ancak gelin görün ki bu tasarı tüketicinin lehine olmaktan uzak. Bunu da Tüketici derneklerinin yayınladıkları bildirilerden anlıyoruz. TÜDEF genel başkanı Hasan Atak ve başkan yardımcısı Ruhi Orhan İmzası ile yayınlanan bildiride buna dikkat çekiliyor. Bu bildiride Tükoder diyor ki; “BDDK taslağı tüketicilerin değil, banakların kazanımıdır. Tüketiciler yolunacak kaz değildir.BDDK yönetmeliği ile tüketici hakları geriye götürülmüş ve gasp edilmiştir.Tüm tüketicileri ve duyarlı örgütleri bu soygunu karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.”
“Bilindiği üzere 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu’nun hazırlamak zorunda olduğu “Finansal Tüketicilerden Faiz Dışında Alınacak Ücret, Komisyon ve Masraflara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Taslağı” kurumun İnternet sitesinde yayımlanarak Kamuoyunun görüşüne sunuldu. Taslak incelendiğinde tüketici yasasında olduğu gibi Yönetmelik taslağının da tamamen Bankaların talepleri doğrultusunda hazırlandığı görülmektedir. BDDK, Bankaların aldığı ücret, komisyon ve masrafları 20 kalem ile sınırlandırmıştır. Ancak söz konusu 20 kalem alınacak ücretlerin neredeyse tamamı aslında tüketicinin hukuk mücadelesi ile elde ettiği kazanımlarıdır. Taslaktaki düzenlemeler tüketicinin, bu konudaki beklentilerine yanıt vermekten uzaktır. Örneğin, kredi sözleşmelerinden dosya masrafı kaldırılmış yerine kredi tahsis ücreti konulmuştur. Tüketici kredi ister, banka da krediyi tahsis eder. Burada ücret almayı haklı kılacak bir hizmet bulunmamaktadır. Bu taslak, mevduat hesaplarından alınan hesap işletim ücretini yasal hale getirecektir. Bankalar tacir sıfatlarıyla 'Bu masrafı alabilir' denmektedir. Tüketiciyle sözleşme yapan diğer mal ve hizmet satan şirketler de kayıt tutmaktadır. Onlar niye alamıyor da bankalar bu ücreti alıyor. Bankaların kendi kayıtlarını tutma sorumlulukları yok mu? Bunu tüketiciye fatura etmeleri hangi hukukla bağdaşmaktadır. Yine bu taslakta kredi veren kuruluşlar yıllık yüzde 20'ye kadar uyguladıkları ücretlerde artış yapabilecekler. Memur ve ücretlilere yıllık yüzde 3+3 zam reva görülürken bankalara bu bonkörlük hangi hukuka dayandırılmaktadır.
TÜDEF olarak hem yasanın hem yönetmeliğin hazırlanması aşamasında görüşlerimiz dikkate alınmadığı gibi uzun süreden bu tarafa olayın bu noktaya gelebileceğini anlatmaya çalıştığımızı sesimizde duyulmazdan gelinmiştir. Bankalarca yapılan haksız kazançlar yasal hale getirilmiştir. Ve adeta hırsızlık kılıfına uydurulmuştur.
Hükümete ve Gümrük ve Ticaret Bakanına sesleniyoruz: bu vurgun ve soyguna biran önce son veriniz. Tüketici haklarına saygı duyunuz ve gereğini yerine getiriniz. Tüm tüketicilere sesleniyoruz: Sevgili tüketiciler, yeter artık, bu vurgun ve soyguna sessiz kalmayınız, sesinizi çıkartınız. Tüketici Dernekleri Federasyonu olarak bankaların yasal hale getirilecek bu vurgun ve soygunlarına karşı tüm yasal yolları kullanarak sonuna kadar mücadele edeceğimizi tüm kamuoyuna ve basınımıza saygıyla duyururuz.”

Haydi, sivil toplum örgütleri ve tüketiciler, size de bu mücadeleye destek vermek düşer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder