22 Kasım akşamı CNN Türk Televizyonu’nda Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programını izliyorum. Programda CHP tartışılıyor. Ahmet Hakan’ın tekrar tekrar ‘’bu konu kapandı. Artık böyle bir seçim ittifakı gündemde yok’’ uyarısına rağmen, BDP – CHP seçim ittifakı tartışılıyor.
Programı izleyenler, (programa partinin temsilcisi olarak katılmış izlenimi veren) CHP parti meclisi üyesi Korkmaz Karaca’nın tavrına şaşırıyorlar.
Ben bu Karacayı pek tanımıyorum. Hemen internetten bir tıkladım. Korkmaz Karaca hakkında Twiter da ilginç yorumlar okudum. Bunlardan biri ‘’Korkmaz Kara ca-hil…’’ diye yazmıştı.
Korkmaz Karaca CNN TÜRK’ deki programda acayip agresif ve saygısız bir tavır sergiliyordu. Hiç kimseyi konuşturmuyor dersek, doğrudur. Acayip de ırkçı söylemler içerisinde. Her tarafa yetişiyor, laf ediyor, ağzı kalabalık biri.
Her şey var ama, en kötü CHP’li bile böyle olamaz diye düşünmeden edemiyor insan.
Bu adamı kim almış parti meclisine?
Deniz Baykal mı bir yerlerden bulmuş getirmiş bu adamı bilmiyorum.
Türk Amerikan işadamları vakfı bu kişiye ‘’başarılı genç işadamı ödülünü vermiş. Bill Clinton vermiş ödülü.
Herhalde bu haberlerden etkilenip partiye almışlar.
Sanırım bu ülkede CHP’ye kimse bu kadar zarar veremez.
Bir ara bir başka CHP Parti Meclisi üyesi, Batman Milletvekili Hüseyin Yaşar ile tartıştı.
Sonra CHP’nin eski Genel Sekreteri Fikri Sağlar ile tartıştı.
Bu adamı birileri önermiş ve bu partinin delegeleri de parti meclisine seçmişler.
Bu adamı parti meclisine seçen delegeden de, bunu aday gösteren yöneticiden de hayır gelmez.
İşte CHP’yi %20’lerden yukarı çıkarmayan sebeplerden biri de bence bu tür tercihlerdir.
Bu kişinin ne sosyal demokrat bir partiyle, ne sosyal demokrasiyle bir bağlantısı yok. İnsan haklarından bi haber.
Tartışılan konu BDP - CHP seçim ittifakı olunca konu elbette Kürtler.
Bu adamın aklı halen, ‘’sence PKK terör örgütümüdür, değil midir’’ noktasında. Buradan bir adım öteye de gitmeyi asla düşünmeyen biri.
‘’Güneydoğuda iş makinesi yakıldı, bu terör müdür? Bana bunu söyle’’ söylemine sarılmış, papağan gibi tekrarlayıp duruyor.
Fikri Sağlar ve programa katılan bazı konuklar ona hatırlatıyor;
‘’İyi de AKP’nin Kürt açılımı yaptığı bir ortamda CHP halen bu noktada duruyorsa, CHP bu bölgeden nasıl oy alacak?’’
Sence Kürt sorunu nasıl çözülür sorusuna ;
‘’Bence önce bunları temizlemek lazım, önce teröre bulaşanları temizleyeceksin sonra da ekonomik sorunları çözeceksin’’ diyebilen biri.
BDP – CHP ittifakını vatan hainliği ile eşdeğer gören bir anlayışı var.
Sonunda programa CHP Genel Başkan yardımcısı Gürsel Tekin katıldı. Bütün TV izleyicilerin önünde bu Korkmaz Karaca denen adamı bir güzel azarladı.
‘’Sana bu televizyon programında partiyi tartışma hakkını kim verdi’’ dedi.
Ahmet Hakan’dan bu konuyu kapatmasını rica etti. Ahmet Hakan; ‘’zaten programın sonuna geldik. Zamanımız bittiği için programı kapatıyoruz’’ dedi.
‘’Ama asıl önemlisi siz genel başkan yardımcısı olarak bu parti meclisi üyelerinizi alın bir güzel eğitin. Ama bu televizyon ekranında olmasın’’ dedi ve programı kapattı.
Seçimlere 6 ay kala ana muhalefet partisinin durumu bu. Başın ayaktan haberi yok, ayağın baştan.
Partide çok farklı ses çıkaran, birçok baş var. Veya bu görüntü var.
Bunun yanında, kılıçlarını kuşanmış, dört gözle kurultayı bekleyen ‘’korku imparatorluğu’’ hükümranları var. Partinin bu delege sistemini elinde tutan farklı güçler var.
Evdeki hesaplarının çarşıya uymaması durumunda çıngar çıkaracak bazı güçler var.
Mevcut yönetim bütün bunları aşacak. Huzur bulacak, program hazırlayacak, topluma sunacak ve seçim kazanacak!
Bütün bunları yaşayacak bir yönetim kendi içinde huzuru nasıl bulacak, ne zaman bulacak?
Demokrasilerin sağlıklı işlemesi için güçlü muhalefet partilerine ihtiyaç vardır. Hatta bu şarttır.
Bu seçimde de AKP’nin işi kolay olacak gibi gözüküyor.
Nusret Yılmazer
yilmazernusret@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder