Türkiye en büyük anketini yaptı. Halkın tercihi belli oldu.
Bugüne kadar yapılan yorumların doğruluk dereceleri de belli oldu.
Herkes kendi çapında bu doğrularını ve yanılgılarını hesaplayacaktır.
Seçimlerin sonucuna bakıldığında iki partinin kesin başarısı vardır.
AKP oldukça başarılı olmuştur. Hiç kimsenin bunu küçümsemesi doğru değildir. Küçümsemekle de bir şey olmaz zaten. Sadece bu halkı tanımamaya ve kaybetmeye devam ederler.
İkinci başarılı parti; bağımsız adaylarını çok iyi bir programla seçime sokan ve oldukça zor bir sınav veren, başta belirlediği hedefi de tutturan BDP dir.
BDP, önündeki bin bir zorluğa rağmen 35 milletvekili çıkaracağını hesaplamıştı ve bu hedefi tutturmuştur.
Başbakanın BDP aleyhine konuşmaları pek etkili olmamış gözüküyor. Bu durum da gösteriyor ki, Kürt toplumunun önemli bir bölümü ne istediğini biliyor ve Başbakanın söylemleri bunları olumsuz etkilemiyor. Tam tersine daha organize ve azimli bir yapıya kavuşturuyor.
CHP bence başarısız olmuştur. Ya da beklenen oyu alamamıştır.
Bunun da bence iki önemli sebebi var.
Birincisi Başbakanın CHP liderine Alevilik üzerinden yüklenmesi bu partiye verilecek Sünni oylarda etkili olmuştur. Sünni vatandaşların bir bölümü oylarını bu partiye vermediler. Bunun yerine baraj altında kalması ihtimali gündeme gelen MHP’yi tercih etti.
Bir kesim de her şeye rağmen, mezhepçiliğin etkisi ve güdüsü ile AKP’yi tercih etmiştir.
Bu ülke insanı üzerinde bu tür yaklaşımlar maalesef etkili oluyor. Bu toplum oldukça muhafazakârdır. Belli hassasiyetlere vurgu yapıldığında ses getiriyor. Başbakan da bunu iyi bildiğinden bu kozu kullanmış ve başarılı olmuştur.
Başbakan ve partisi adına başarı sayılan bu durum, demokrasi adına, özgürlük, eşitlik ve ileri demokrasi adına üzüntü verici bir durumdur.
İkicisi MHP üzerinde dalgalanan kaset olayları bu seçimlerde etkili oldu. Kasetleri çıkan milletvekili sayısı arttıkça MHP’nin seçim barajının altında kalacağı da ortaya çıkmıştı. Basının da bu işin üzerine gitmesi sonucu, birçok yerde CHP’nin oylarının MHP’ye verildiği görülmüştür.
AKP’nin organizasyonu olarak görülen bu oyunun bozulması için, MHP’nin baraj altında kalıp da AKP çok fazla milletvekili çıkarmasın diye, CHP’ye gidecek oylardan MHP’ye yüklenme olduğu görülüyor. Bu da CHP’nin birkaç puan az oy almasına neden olmuştur diyebiliriz.
Ayrıca bana göre CHP’nin beklenen oyu almamsında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, Başbakan Erdoğan gibi sert üslup kullanmasının etkisi olmuştur.
Başbakan’a olumsuz etki yapmayan bu durumun, neden CHP’yi olumsuz etkilediğinin faktörleri de ayrıdır. ‘’Kasımpaşalı’’ Başbakan’a yakıştırılan bu tavır, bir bürokrata yakıştırılmamıştır. Ayrıca Başbakanın çok iyi bildiği bir alanda, kulvarda Kılıçdaroğlu’nun başarılı olması da zaten zordu.
CHP’de ‘’benim adım Kemal, bana güvenin’’ politikası tutmamıştır diyebiliriz. Halk değişen liderlikten ve yeni CHP’den daha kurumsal bir söylem beklerdi diye düşünüyorum.
Siyasetin sağ cenahında kalan, Saadet partisi dışındaki bütün partilerin oyu AKP’ye kaymıştır. Sağ cenahtan bağımsız adaylar bile başarılı olamamıştır.
Bu da halkın oylarının belli tabanlara oturduğunu gösteriyor.
Seçim barajı %10’un altına inerse, mesela %5’e düşerse BDP her zaman 50 milletvekili ile meclise girer. Oy oranı % 7 civarındadır. Bu oy oranı artar azalmaz.
MHP’nin oy oranı değişiklik gösterse de, normal koşullarda %12’nin altına düşmez.
AKP’nin oy oranı, girilecek seçimin koşullarına ve kullanılan argümanlara göre değişse de bugün %50 civarında bir oy oranına sahiptir.
Diğer partilerin önemli bir varlık gösteremeyecekleri ortaya çıkmıştır.
AKP üçüncü seçim döneminde oylarını artırma başarısı göstermiştir.
Ben de dahil, çok fazla bir kesim bu oy oranını beklemiyordu. Bir kez daha anket şirketlerinin başarılı olduğu ortaya çıkmıştır.
Daha ayrıntılı değerlendirmeleri elbette sonra yapacağız.
Bu seçim sonuçları toplumumuza hayırlı olsun.
Nusret Yılmazer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder