Bizimkent
Derneği bir yöneticisini kaybetti. Bizimkent Derneği yönetimi olarak onun yasını tutuyoruz.
Seyit Ali
Durmaz Bizimkent Derneği ailesi için önemli bir kişilikti. Bizimkent Derneği
ailesi kadar bütün toplum için önemli bir kişilik, önemli bir varlıktı.
Seyit Ali
Durmaz'ı önemli kılan onun kişiliği, toplumun sorumluluk sahibi olan bir bireyi
olması, duyarlı davranmasıydı.
Seyit Ali
1980 öncesi sosyal ve siyasal mücadeleye başlamış, ömrünün bir bölümünü
hapishanelerde geçirmiş, bir dönem vatanından uzak kalmış, toplum ve vatanı
için önemli bedeller ödemiş bir kişilikti.
O, 1970'li
yıllarda, bu topluma hak etmediği bir düzeni dayatanlara karşı mücadeleye
başlamıştı. Tüm toplumun insanca ve hakça yaşayabilmesi için, tüm çalışanların
müreffeh bir hayat yaşayabilmesi için mevcut düzenin değişmesi gerektiğine
inanmış, sınıfsız bir toplumun hayata geçirilmesi için mücadele ediyordu. Bu
sadece, onun siyasal geçmişini özetleyen küçük bir tespittir.
Ama Seyit
Ali sadece siyasi mücadele vermekle kalmadı.
O yaşadığı yerdeki sosyal sorunlara karşı da duyarlı davrandı. Doğduğu
toraklarda, Elbistan da çocukların gençlerin okuması için çaba gösterdi.
Zaten siyasi
mücadele alanında yaptı çalışmalardan dolayı hayatın ekonomik yönünde mücadele
etmekten bir hayli uzak kalmıştı. Siyasal hayatın biraz durulmasından sonra iş
hayatına atıldı. Tekstil sektöründe çalıştı. Kendi işini kurdu. Tekstil işi
üzerinden ihracata başladı. Ekonomik şartlarını biraz düzeltti, iki oğlunu büyüttü. Daha bir yıl önce
Merter'de toptan olarak satış yapılan mağazasını açtı. Oldukça heyecanlıydı.
Seyit Ali
ekonomik durumunu düzeltmesiyle birlikte doğduğu yeri, toplumu, insanları
unutmadı. İlleri ayrı olmasına rağmen sınır komşusu olan Malatya'nın Akçadağ
ilçesi ile Kahraman Maraş'ın Elbistan İlçelerini kapsayan ve bu ilçenin ilk iki
harfinden oluşan AKEL Vakfının kurucuları arasında yer aldı. Bu vakfın
yöneticisi oldu. Bu vakıf aracılığıyla bu toplumun sorunlarına sahip çıktı.
Yine bu
vakıf aracılığıyla her yıl yüzlerce öğrenciye burs verildi, Doğduğu toprakların
çocukları okusun diye emek verdi.
Seyit Ali
kendi işinden çok bu vakfa emek veriyordu. Gecelere kadar çalışıyor, bu vakfın
yayın organının çıkması, insanlara ulaşması için çalışıyordu.
Biz onu
biraz geç tanıdık. Seyit Ali geç tanıdığımız ve çabuk kaybettiğimiz bir
değerdi.
Seyit Ali
siyasi çalışmalarına hemen hiç ara vermedi. Gezi direnişinin önemli bir
destekçisi, katılımcısıydı. Beylikdüzü'nde de bu yöndeki çalışmalarda en başta
yürüyenlerden oldu.
Bunun
yanında Vakıfta sosyal alanda mücadeleye devam etti.
Kendi işi,
siyasi mücadele ve sosyal sorumluluk olan Vakıf'ta çalışmakla yetinmedi. Yaşadığı
yer olan Beylikdüzü'ünde 4014 konutlu Bizimkent Sitesi'nde de sorumluluk
sahibi, duyarlı bir kişilik oldu. Yaşadığı 186 Ada'da kendi bloğundan yönetici
oldu. Komşularının rahat etmesi için sorumluluk aldı. Son iki üç yıldır bu
sorumluluğunu başarıyla yerine getiriyordu.
Bu da
yetmedi Seyit Ali'ye; bir de yine bu sitenin derneği olan, Bizimkent Eğitim
Kültür Çevre Koruma ve Güzelleştirme Derneği'nde görev aldı. İki yıldır bu
dernek çatısı altında kendisiyle birlikte çalışma şansı bulduk. Ben şahsen ve
yönetim kurulu üyelerimizin tamamı kendisinden çok memnunduk. Sanırım sadece biz değil görev yaptığı bütün
arkadaşları, gerek siyasi alanda ve gerekse sosyal alanda birlikte görev
yaptığı tüm arkadaşları ondan çok memnundular.
Seyit Ali
hiç kimseyi kırmayan, serinkanlı, ağırbaşlı ve herkese saygıyı eksik etmeden,
hep sevgiyle yaklaşan bir kişiydi.Fikirlerine kesinlikle katılmadığı kişilere
karşı bile asla kırıcı olmadan yaklaşan, kendi fikirlerini onlara sevgi ile
anlatan bir insandı.
Hiçbir
koşulda mücadeleden vazgeçmeyen, geleceğe hep umutla bakabilen bir insandı.
Bizim için
o; geç tanıdığımız çabuk kaybettiğimiz bir değerdi.
Babam açık
kalp ameliyatı olmuş, yoğun bakımda yatıyordu. Doktorlardan ameliyatın başarılı
geçtiğini öğrenmiş, sevinmiştik. Ama daha o sevinci yaşayamadan Dernek
sekreterimiz Gönül Ak'tan bir telefon geldi ve "Güngören'de bir köprüde
minibüsün alt geçite uçtuğu ve iki kişinin öldüğü, bunlardan birinin de bizim
Seyit abi olduğu söyleniyor" dedi.
Babamı yoğun
bakımda bırakıp kaza yerine koştum. Maalesef doğruydu ve Seyit'in cenazesi
Yenibosna'daki Adli Tıp'a kaldırılmıştı.
Bu kısa süre
içinde çok sayıda seveni Adli Tıp'ın önünde toplanmıştı. Oradaki herkesin
yüreğinde bir ateş topu vardı. Herkes şaşkın, herkes acı içinde ve herkes bu
ani ölüm karşısında şaşkın ve acizdi. İnsanlar söyleyecek bir şey bulamıyor,
acı içinde kıvranıyordu.
Akşam
saatlerindeAdli Tıptan aldık Seyitimizi ve Yenibosna Cem Evi'ne götürdük.
Seyit her gün arabası ile işine giden bir
işadamıydı. 20 Kasım Çarşamba günü, yöneticilerinden olduğu Bizimkent Derneği'nin, 24 Kasım Öğretmenler günü
nedeniyle yapacağı etkinliğin son durumunu gözden geçirmek için Dernek
merkezine gelmişti. Dernekteki toplantı saat 10.20 gibi bitti. İşe geç
kalmıştı. Arabasıyla gitmek yerine metrobüsle gitmek istediğini söyledi
arkadaşlara. Öyle de yaptı. Merter'de indi metrobüsten ve minibüse binerek
tekstil atölyesine gidiyordu, gidemedi. Minibüsçü onu atölye yerine uçuruma
götürdü.
21 Kasım
Perşembe günkü cenaze merasiminden sonra
Kavaklı mezarlığında toprağa verdik.
Mezarlıktan doğruca Bizimkent Dernek lokaline gelen sevenleri onun
lokmasını yedi.
23 Kasım
günü ise onun anısına etkinlik düzenledik.Onun planladığı öğretmenler gününü,
onu anarak, onu anlatarak organize ettik. Sonrasında da Bizimkent Derneği
Sosyal Tesislerinde ailesi yemek verdi.
Onu tanıyan
herkes kendisinden gurur duydu. Biz de kendisinden hep gurur duyduk. Bizler çalışma
arkadaşları olarak, onun yarım bıraktığı projelerimizi tamamlamayı bir görev
biliyoruz.
Biz seyit
Ali Durmazı kaybetmedik, onu yüreğimize gömdük. Onun vazgeçmediği azmi bize örnek
olacak, topluma duyduğu sevgisini hep birlikte yaşatmaya çalışacağız. Biliyoruz
ki o yas tutmak yerine çalışmayı, üretmeyi, paylaşmayı tercih ederdi. Bizler onu yaşatmak için her zamankinden
daha fazla çalışacağız. çalışacağız ki seyit yaşasın, Seyit huzurlu olsun.
Güle güle
sevgili dostum. Sen rahat uyu. Yarım bıraktıklarını tamamlamak için daha çok
çalışacağımıza söz veriyoruz.
Nusret
Yılmazer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder