Beylikdüzü Belediye Meclisinin 3 Mart'taki son toplantısında
aslında beş yılın birikimini gördük. Muhalefet meclis üyeleri son toplantıda,
" Beylikdüzü için faydalı olan hiç bir projeye engel olmadıklarını, ama
gelen önerilere güvenmedikleri için engellemeye çalıştıklarını"
söylediler.
Çok gecikmeli olarak geçilen meclis gündem maddelerinde bu
tavır kendini iyice gösterdi. Başkanlık teklifi olarak meclise getirilen
önergeler üzerine muhalefetin ve özellikle MHP grubu adına Halit Tuna'nın
itirazları bunu açıkça ortaya koydu.
Bir vatandaşın
Kavaklı'da, imarı konut alan arsasına ana okulu yapmak için dilekçe
vermesi ve28 Şubat'ta verilen dilekçenin 3 gün içinde, 3 Mart'ta başkanlık
teklifi olarak meclis gündemine gelemsini Halit Tuna çok sert bir şekilde
eleştirdi. "İşte bu anlayıştan dolayı burada yapılanlara güven duymuyoruz.
Bana beş yılda herhangi bir vatandaş dilekçesi gösterin ki bu hızla takip
edilmiş, meclise gelmiş. Böyle bir örnek uygulama gösterin ben istifa
ederim" dedi.
Başkan Uzun" bunda çok garip bir şey ok dedi. Bu meclis
Adnan Kahveci mahallesinde imarı sanayi olan çok sayıda arsayı konuta ve
ticarete çevirdi. Şimdi orada birçok özel okul yapılıyor. Oldukça da güzel
oldu. Burada istenen de budur, biz burada imarı artırmıyoruz. sadece konut
alanında ticarete izin veriyoruz" dediyse de Halit Tuna, "bu vatandaş
kimdir, sizinle ilişkisi nedir ki bu kadar hızlı takip yaptınız" diye
sordu. Önerge muhalefet tarafından ret edildi.
Bunun üzerine bu arsanın sahibi olduğu anlaşılan vatandaşın
sesi yükseldi Mecliste. Öğretmen olduğunu söyleyen kişi,Yusuf Uzun'a
"merak etmeyin başkanım, bu konuda kimse sizi suçlayamaz, siz elinizden geleni yaptınız"
dedi. Bunun üzerine Halit Tuna iyice gerildi, "bakın vatandaş bu salonda
ve konuşuyor. Bunu burada nasıl konuşturuyorsunuz. Başka vatandaşa mecliste
konuşma hakkı tanımıyorsunuz ama bunu konuşturuyorsunuz, siz nasıl bir ilişki
içindesiniz" diye başkan Uzun'u eleştirdi.
Yusuf Uzun vatandaşı ihtar etmeye çalıştı ama gürültü
arasında sesi pek anlaşılamadı.
Megakent'le ilgili bir komisyon raporu görüşülürken de
benzer tartışmalar yaşandı. Komisyon
raporunda iki şerh vardı. Bu şerhler Halit Tuna ve Ömer Şatır'a aitti. Şerhin
okunması istendi, şerh okundu. Komisyon raporu oylandı ve kabul edildi. Sonra
CHP ve MHP itiraz etti, "biz şerhi oyladık ve kabul ettik. Komisyon
raporunu oylamadık. Şerh yazdığımız komisyon raporuna niçin evet diyelim"
dediler. AKP grup sözcüsü Zeki Sadunoğlu buna itiraz etti. "şerh oylanmaz,
rapor oylanır, kabul yada ret edilir. Bu da mecliste oylandı ve komisyon raporu
kabul edildi. Tekrar tekrar oylanmaz" dedi.
Halit Tuna yine söz aldı. "yangından mal mı
kaçırıyoruz. Henüz bir sonraki maddeye geçilmemiş. Anlaşılmayan, yanlış
anlaşılan bir durum varsa düzeltelim. Beylikdüzünün kaderi bir talihsizliğe
teslim edilmemeli" dedi. CHP'nin yoğun itirazları oldu. Tartışmalar
uzayınca meclise ara verildi. Aradan sonra Yusuf uzun "evet arkadaşlar 13.
maddeyi görüşmüştük" dedi. Muhalefete "henüz bitmemişti,
görüşüyorduk" dedi. Başkan Uzun,
"hayır arkadaşlar ben o maddeyi tekrar oylatmayacağım. Tercihimi böyle
kullanıyorum" dedi ve konuyu kapattı.
CHP'nin sözlü önergesi vardı. Kültür Merkezi'nin seçim sürecinde
diğer siyasi partiler tarafından da kullanılmasını içeriyordu. Önerge
"Kültür merkezinin toplantı salonunun siyasi partiler tarafından ikişer
gün kullanılmasını" içeriyordu.
Mülayim Demirtaş, "Biz CHP olarak Kültür merkezi
salonunu 11 -15 Mart tarihlerinde kullanmak istiyoruz" dedi. Önerge oy
birliği ile gündeme alındı. Ancak gündemde görüşülürken CHP adayı Ekrem
İmamoğlu burada tanıtım yapacak şeklinde sunuldu. Bu kez MHP destek
vermedi.Halit Tuna, "biz bu önergeye böyle destek verirsek basın karşısında
ne durumda kalırız hesap edin" dedi. CHP önergenin ilk halini tekrarlayıp
düzeltme yapamadı. AKP grubu "böyle bir önerge oylanamaz" diye ısrar
etti. Başkan Uzun da, "kültür merkezini belediyenin kültür müdürlüğü
işletiyor. belediye meclisinin bu birimin kullanılması ile ilgili yetkisi
yoktur. Siz müdürlüğe başvurun ben size yardımcı olayım" dedi. Ama CHP
"hayır, biz size güvenmiyoruz. Sürekli engeller çıkıyor, dolu deniliyor.
Onun için önergemizi oylatın" da ısrarcı oldu. Önerge bütün siyasi
partileri kapsıyorken, o anda sadece Ekrem İmamoğlu'nun tanıtımında
kullanılması şekline dönüşmüştü, önerge bu muğlaklıkla oylandı. MHP çekimser
kalınca AKP nin 5 ret oyuna karşılık CHP'nin 7 evet oyu ile kabul edildi.
Böylece belki de pratikte uygulanmayacak bir madde oldukça uzun tartışılmış
oldu.
Aslında görüldüğü gibi tartışmayı gerektirecek çok önemli
gündem maddeleri yok. Bu kadar konuşmayı gerektirecek bir durum da yok. Ama çok
açık anlaşılan şu ki, beş yılın sonunda muhalefet iktidara güvenini tamamen
yitirmiş durumda. Açıkça kandırılmaktan, oyalamaktan endişe ediliyor. "İktidarın
ne yapıp edip sonucu kendi istediği gibi sonuçlandıracağı" düşünülüyor. Bu
güvenin yitirilmesi elbette çok kötü.
Beş yıldır bu meclisi izleyen biri olarak geriye dönük
baktığımızda meclisin genel performansını çok başarılı bulmanın mümkün
olmadığını söylemek sanırım doğru olur. zaten bunu muhalefet meclis üyeleri de
açık yüreklilikle söylüyorlar.
2009 - 2014 döneminde birçok meclis üyesinin hiç bir işe
yaramadığı görüldü.Meclis üyelerinin önemli bir kesiminin çok yetenekli ve doğru seçilmiş kişilerden
oluşmadığı, düşünce ve proje üreten, Beylikdüzünü ileriye taşıyacak projeler
için meclisi zorlayan bir meclise veya üyesine rastlamadık. Beylikdüzü adına
çok iyi şeyler yapılmadı. Rutin geçen bir dönem oldu.
Beylikdüzü'nde iz bırakacak bir proje yapılmadı ama bu
dönemde bir iki olay dışında çok kötü şeyler de yaşanmadı. Zaten son toplantıda
da helalleşme bu yüzden yaşandı.
Bazı meclis üyeleri son meclis oturumundan sonra "artık
övgü dolu bir yazıyı hak ettik" diye bana söylemde bulundular. Evet,
toplumun bazı kesimlerinin talepleri doğrultusunda gereken çaba gösterildi. Bu
konuda yapılan doğru çaba ve emekler oldu. Bunun için teşekkür edelim. Ama tüm
Beylikdüzü için böyle bir teşekkürü hak edecek, övgüyü hak edecek bir meclisi
ben şahsen görmedim. Mesela Beylikdüzü'nde Esenyurt gibi afaki imar
yükselişleri de olmadı. Bundan dolayı
övgü hak edilir mi,konu tartışmalı da olsa, haydi edelim. Ama Beylikdüzü'nün
vizyonunu değiştirecek bir çalışma bu mecliste olmadı.
Belediyemizin çalışmalarına gelince görmek gerekir ki,
yeşilvadi 1. etap yapılıyor. Yine bu vadi kapsamında Osmanlı Parkı açıldı.
Beylidüzü sahilinde bir miktar çalışma yapıldı, sahil güzelleşti. Bir kaç
kavşak projesi yapıldı, yollar asfaltlandı.
Beylikdüzü'ndeki 641 veya 760 adet projenin ne kadarı
doğrudur konusu elbette tartışmalıdır. Neden? Çünkü bunlardan biri olan,
"A kategorisindeki" ambarlı arıtma tesisleri. Bu tesis İBB tarafından
yapılıyor ve bu dönemden önce başlamış bir çalışma. Bu döneme mal edilecek bir
artısı yoktur. Sahildeki marina böyle, katı atık fabrikası hem daha önce
yapıldı, hem de özel sektör işi. Kültür merkezi, öğretmen evi gibi işlerin
inşaatları daha önceden yapılmıştı. Buraların eksikleri tamamlandı ve hizmete
açıldı. Spor kompleksi İl özel idaresi tarafından yapılıyor. Arsası önceki
dönemde tahsis edilmişti. Beylikdüzü'ne kazandırılan bir tesis olması
dolaysıyla iyi bir iştir.
Yine A kategorisinden bir iş sayılan Beylikdüzü Devlet
Hastanesi, Belikdüzü Belediyesi'nin hanesine yazılacak bir iş midir diye
soruluyor. Sonuçta adı Beylikdüzü Hastanesi ve çok çok geç kalmış olsa da
Beylikdüzü Belediyesi bu hastanenin yapılması için çaba sarf etmiştir. Tıpkı
Metrobüsün gelmesi konusunda sarf edilen çaba gibi. Metrobüsün Beyşikdüzü'ne
gelmesi İBB mühendisleri tarafından uygun görülmemişti. tamamen siyasi emek
sonucu, verilen sözlerin yerine getirilmesi sağlansın diye bu proje hayata
geçti. Bunu yakından bilenlerden biriyim.
3 derenin ıslahı ayrı ayrı projeler olarak sunuluyor. Bu
derelerin ıslahı İSKi tarafından yapıldı ve başlama tarihi bu belediye
döneminden öncedir.
Birçok projenin Beylikdüzü Belediyesi ile ilgisi olmasa da
Belediye şu veya bu şekilde bir katkı sunduğunu düşündüğü için bu projeleri
kendi projesi sayıyor. bazı projeler "küçük iş" olarak görülebilir.
Mesela bir parka spor aletleri koymak gibi. Her bir sokağın asfaltlanması ayrı
bir proje olarak değerlendirilmiş.
Projeler ile ilgili kitapçık
yayınlandığında bu konuyu daha detaylı bir şekilde yazarız.
Sonuç olarak bu son meclis toplantısından sonra söylenecek
söz, beş yılın sonunda Beylikdüzü'nün yıldızını parlatacak bir iş yapılmadığıdır.
Beş yılın sonunda Birbirine güvenmeyen siyasi parti gruplarından oluşan bir
meclis ortaya çıkmıştı. Proje üretmeyen, Belediyeyi iş yapmaya zorlamayan bir
meclis dönemi yaşadık. Vasat bir dönemdi, iz
bırakmadı demek en doğrusu galiba.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder