4 Mart 2014 Salı

SON MECLİSTE GÜVENSİZLİK HAKİMDİ

Beylikdüzü Belediye Meclisinin 3 Mart'taki son toplantısında aslında beş yılın birikimini gördük. Muhalefet meclis üyeleri son toplantıda, " Beylikdüzü için faydalı olan hiç bir projeye engel olmadıklarını, ama gelen önerilere güvenmedikleri için engellemeye çalıştıklarını" söylediler.
Çok gecikmeli olarak geçilen meclis gündem maddelerinde bu tavır kendini iyice gösterdi. Başkanlık teklifi olarak meclise getirilen önergeler üzerine muhalefetin ve özellikle MHP grubu adına Halit Tuna'nın itirazları bunu açıkça ortaya koydu.
Bir vatandaşın  Kavaklı'da, imarı konut alan arsasına ana okulu yapmak için dilekçe vermesi ve28 Şubat'ta verilen dilekçenin 3 gün içinde, 3 Mart'ta başkanlık teklifi olarak meclis gündemine gelemsini Halit Tuna çok sert bir şekilde eleştirdi. "İşte bu anlayıştan dolayı burada yapılanlara güven duymuyoruz. Bana beş yılda herhangi bir vatandaş dilekçesi gösterin ki bu hızla takip edilmiş, meclise gelmiş. Böyle bir örnek uygulama gösterin ben istifa ederim" dedi.
Başkan Uzun" bunda çok garip bir şey ok dedi. Bu meclis Adnan Kahveci mahallesinde imarı sanayi olan çok sayıda arsayı konuta ve ticarete çevirdi. Şimdi orada birçok özel okul yapılıyor. Oldukça da güzel oldu. Burada istenen de budur, biz burada imarı artırmıyoruz. sadece konut alanında ticarete izin veriyoruz" dediyse de Halit Tuna, "bu vatandaş kimdir, sizinle ilişkisi nedir ki bu kadar hızlı takip yaptınız" diye sordu. Önerge muhalefet tarafından ret edildi.
Bunun üzerine bu arsanın sahibi olduğu anlaşılan vatandaşın sesi yükseldi Mecliste. Öğretmen olduğunu söyleyen kişi,Yusuf Uzun'a "merak etmeyin başkanım, bu konuda kimse sizi  suçlayamaz, siz elinizden geleni yaptınız" dedi. Bunun üzerine Halit Tuna iyice gerildi, "bakın vatandaş bu salonda ve konuşuyor. Bunu burada nasıl konuşturuyorsunuz. Başka vatandaşa mecliste konuşma hakkı tanımıyorsunuz ama bunu konuşturuyorsunuz, siz nasıl bir ilişki içindesiniz" diye başkan Uzun'u eleştirdi.
Yusuf Uzun vatandaşı ihtar etmeye çalıştı ama gürültü arasında sesi pek anlaşılamadı.
Megakent'le ilgili bir komisyon raporu görüşülürken de benzer tartışmalar yaşandı.  Komisyon raporunda iki şerh vardı. Bu şerhler Halit Tuna ve Ömer Şatır'a aitti. Şerhin okunması istendi, şerh okundu. Komisyon raporu oylandı ve kabul edildi. Sonra CHP ve MHP itiraz etti, "biz şerhi oyladık ve kabul ettik. Komisyon raporunu oylamadık. Şerh yazdığımız komisyon raporuna niçin evet diyelim" dediler. AKP grup sözcüsü Zeki Sadunoğlu buna itiraz etti. "şerh oylanmaz, rapor oylanır, kabul yada ret edilir. Bu da mecliste oylandı ve komisyon raporu kabul edildi. Tekrar tekrar oylanmaz" dedi.
Halit Tuna yine söz aldı. "yangından mal mı kaçırıyoruz. Henüz bir sonraki maddeye geçilmemiş. Anlaşılmayan, yanlış anlaşılan bir durum varsa düzeltelim. Beylikdüzünün kaderi bir talihsizliğe teslim edilmemeli" dedi. CHP'nin yoğun itirazları oldu. Tartışmalar uzayınca meclise ara verildi. Aradan sonra Yusuf uzun "evet arkadaşlar 13. maddeyi görüşmüştük" dedi. Muhalefete "henüz bitmemişti, görüşüyorduk" dedi.  Başkan Uzun, "hayır arkadaşlar ben o maddeyi tekrar oylatmayacağım. Tercihimi böyle kullanıyorum" dedi ve konuyu kapattı.
CHP'nin sözlü önergesi vardı. Kültür Merkezi'nin seçim sürecinde diğer siyasi partiler tarafından da kullanılmasını içeriyordu. Önerge "Kültür merkezinin toplantı salonunun siyasi partiler tarafından ikişer gün kullanılmasını" içeriyordu.
Mülayim Demirtaş, "Biz CHP olarak Kültür merkezi salonunu 11 -15 Mart tarihlerinde kullanmak istiyoruz" dedi. Önerge oy birliği ile gündeme alındı. Ancak gündemde görüşülürken CHP adayı Ekrem İmamoğlu burada tanıtım yapacak şeklinde sunuldu. Bu kez MHP destek vermedi.Halit Tuna, "biz bu önergeye böyle destek verirsek basın karşısında ne durumda kalırız hesap edin" dedi. CHP önergenin ilk halini tekrarlayıp düzeltme yapamadı. AKP grubu "böyle bir önerge oylanamaz" diye ısrar etti. Başkan Uzun da, "kültür merkezini belediyenin kültür müdürlüğü işletiyor. belediye meclisinin bu birimin kullanılması ile ilgili yetkisi yoktur. Siz müdürlüğe başvurun ben size yardımcı olayım" dedi. Ama CHP "hayır, biz size güvenmiyoruz. Sürekli engeller çıkıyor, dolu deniliyor. Onun için önergemizi oylatın" da ısrarcı oldu. Önerge bütün siyasi partileri kapsıyorken, o anda sadece Ekrem İmamoğlu'nun tanıtımında kullanılması şekline dönüşmüştü, önerge bu muğlaklıkla oylandı. MHP çekimser kalınca AKP nin 5 ret oyuna karşılık CHP'nin 7 evet oyu ile kabul edildi. Böylece belki de pratikte uygulanmayacak bir madde oldukça uzun tartışılmış oldu.
Aslında görüldüğü gibi tartışmayı gerektirecek çok önemli gündem maddeleri yok. Bu kadar konuşmayı gerektirecek bir durum da yok. Ama çok açık anlaşılan şu ki, beş yılın sonunda muhalefet iktidara güvenini tamamen yitirmiş durumda. Açıkça kandırılmaktan, oyalamaktan endişe ediliyor. "İktidarın ne yapıp edip sonucu kendi istediği gibi sonuçlandıracağı" düşünülüyor. Bu güvenin yitirilmesi elbette çok kötü.
Beş yıldır bu meclisi izleyen biri olarak geriye dönük baktığımızda meclisin genel performansını çok başarılı bulmanın mümkün olmadığını söylemek sanırım doğru olur. zaten bunu muhalefet meclis üyeleri de açık yüreklilikle söylüyorlar.
2009 - 2014 döneminde birçok meclis üyesinin hiç bir işe yaramadığı görüldü.Meclis üyelerinin önemli bir kesiminin  çok yetenekli ve doğru seçilmiş kişilerden oluşmadığı, düşünce ve proje üreten, Beylikdüzünü ileriye taşıyacak projeler için meclisi zorlayan bir meclise veya üyesine rastlamadık. Beylikdüzü adına çok iyi şeyler yapılmadı. Rutin geçen bir dönem oldu.
Beylikdüzü'nde iz bırakacak bir proje yapılmadı ama bu dönemde bir iki olay dışında çok kötü şeyler de yaşanmadı. Zaten son toplantıda da helalleşme bu yüzden yaşandı.
Bazı meclis üyeleri son meclis oturumundan sonra "artık övgü dolu bir yazıyı hak ettik" diye bana söylemde bulundular. Evet, toplumun bazı kesimlerinin talepleri doğrultusunda gereken çaba gösterildi. Bu konuda yapılan doğru çaba ve emekler oldu. Bunun için teşekkür edelim. Ama tüm Beylikdüzü için böyle bir teşekkürü hak edecek, övgüyü hak edecek bir meclisi ben şahsen görmedim. Mesela Beylikdüzü'nde Esenyurt gibi afaki imar yükselişleri  de olmadı. Bundan dolayı övgü hak edilir mi,konu tartışmalı da olsa, haydi edelim. Ama Beylikdüzü'nün vizyonunu değiştirecek bir çalışma bu mecliste olmadı.
Belediyemizin çalışmalarına gelince görmek gerekir ki, yeşilvadi 1. etap yapılıyor. Yine bu vadi kapsamında Osmanlı Parkı açıldı. Beylidüzü sahilinde bir miktar çalışma yapıldı, sahil güzelleşti. Bir kaç kavşak projesi yapıldı, yollar asfaltlandı.
Beylikdüzü'ndeki 641 veya 760 adet projenin ne kadarı doğrudur konusu elbette tartışmalıdır. Neden? Çünkü bunlardan biri olan, "A kategorisindeki" ambarlı arıtma tesisleri. Bu tesis İBB tarafından yapılıyor ve bu dönemden önce başlamış bir çalışma. Bu döneme mal edilecek bir artısı yoktur. Sahildeki marina böyle, katı atık fabrikası hem daha önce yapıldı, hem de özel sektör işi. Kültür merkezi, öğretmen evi gibi işlerin inşaatları daha önceden yapılmıştı. Buraların eksikleri tamamlandı ve hizmete açıldı. Spor kompleksi İl özel idaresi tarafından yapılıyor. Arsası önceki dönemde tahsis edilmişti. Beylikdüzü'ne kazandırılan bir tesis olması dolaysıyla iyi bir iştir.
Yine A kategorisinden bir iş sayılan Beylikdüzü Devlet Hastanesi, Belikdüzü Belediyesi'nin hanesine yazılacak bir iş midir diye soruluyor. Sonuçta adı Beylikdüzü Hastanesi ve çok çok geç kalmış olsa da Beylikdüzü Belediyesi bu hastanenin yapılması için çaba sarf etmiştir. Tıpkı Metrobüsün gelmesi konusunda sarf edilen çaba gibi. Metrobüsün Beyşikdüzü'ne gelmesi İBB mühendisleri tarafından uygun görülmemişti. tamamen siyasi emek sonucu, verilen sözlerin yerine getirilmesi sağlansın diye bu proje hayata geçti. Bunu yakından bilenlerden biriyim.
3 derenin ıslahı ayrı ayrı projeler olarak sunuluyor. Bu derelerin ıslahı İSKi tarafından yapıldı ve başlama tarihi bu belediye döneminden öncedir.
Birçok projenin Beylikdüzü Belediyesi ile ilgisi olmasa da Belediye şu veya bu şekilde bir katkı sunduğunu düşündüğü için bu projeleri kendi projesi sayıyor. bazı projeler "küçük iş" olarak görülebilir. Mesela bir parka spor aletleri koymak gibi. Her bir sokağın asfaltlanması ayrı bir proje olarak değerlendirilmiş.
Projeler ile ilgili kitapçık yayınlandığında bu konuyu daha detaylı bir şekilde yazarız.                                    

Sonuç olarak bu son meclis toplantısından sonra söylenecek söz, beş yılın sonunda Beylikdüzü'nün yıldızını parlatacak bir iş yapılmadığıdır. Beş yılın sonunda Birbirine güvenmeyen siyasi parti gruplarından oluşan bir meclis ortaya çıkmıştı. Proje üretmeyen, Belediyeyi iş yapmaya zorlamayan bir meclis dönemi yaşadık. Vasat bir dönemdi, iz  bırakmadı demek en doğrusu galiba.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder