27 Ağustos 2014 Çarşamba

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ’NİN STRATEJİK PLAN ÇALIŞMASI

Beylikdüzü Belediyesi stratejik plan hazırlıyormuş. Bununla ilgili sivil Toplum örgütlerinin düşünce ve önerilerini almak istiyormuş. Bu anlamda Belediyenin kurumsal bazda bazı çalışmaları olmuş. Bazı sivil Toplum örgütlerine bir dosya gönderilmiş. Ben de bir sivil toplum örgütü yöneticisi olmama rağmen bir arkadaşımın araması ile son anda, toplantı başlamak üzere iken haberim oldu. Beylikdüzü adına bir çalışma yapılıyorsa, elimizden bir şey gelse de gelemse de, duyarlı bir yurttaş olma adına orada olmayı bir görev saydığımdan o toplantıya katılmaya çalışırım. Bu minval üzere toplantıya katıldım.
Toplantıya katıldıktan sonra da gördüm ki benim gibi birçok sivil toplum örgütü yöneticisinin bu toplantıdan haberi olmamış. Demek ki bazı sivil toplum örgütlerini dışarda tutmak hedeflenmiş. Zaten aldığımız duyumlara göre Başkan Ekrem İmamoğlu nezdinde bazı kesimler lobi çalışması yapmışlar. Sanıyorum başkan da bu lobilerin etkisinde kalmış. Halbuki iyi ve akıllı bir yönetici her söylenene göre davranmak yerine, bu lobilerin doğruluğuna, işlevselliğine ve ne kadar doğru söylediklerine bakarak bir değerlendirme yapar. Yani bir kenti temsil edeceksen herkesi, her kesimi dikkate almak, dinlemek gerekir. Aksi durumda bir ayağın aksayarak yürümeye başlarsın.
Toplantının sunuculuğunu ünlü sunucu Korhan Abay yaptı. Gerek slayt gösterisi ve gerekse başkan İmamoğlu’nun konuşmasından edindiğim izlenim;  seçime doğru bir belediye başkan adayının projelerini sunması gibi bir çalışmasıydı. Gerek soru cevap bölümünde ve gerekse Beylikdüzü Kaymakamı Ahmet Mesut Demirkol’un konuşmalarından sonra çalışmanın amacının biraz daha ileri boyutta olduğunu gördüm.
Beylikdüzü Belediyesi,  “ilçenin geleceği yönünde kenti şekillendirmek, benzer kentler arasında önde olmasını sağlamak için bazı kalıcı çalışmalara imza atmak, bu tür işleri hayata geçirmek” istiyordu. Bunun için, “kentteki her kurum ve kuruluşun, sivil toplum örgütlerinin önerilerini almak” istiyor! Hatta onların bu çalışmalarda yer almasını istiyordu.
Toplantı iki etaplı yapılmıştı. Birinci etap sunum etabıydı. İkinci etap belirlenmiş alanlarda çalışma grupları oluşturmak ve bu çalışma gruplarının önerilerini sunmasından ibaretti. Bu ikinci aşama Kültür merkezinin üst kattaki biriminde yapıldı.
Belediyenin belirlediği alışma grup başlıkları şöyleydi:
1-Kentsel Planlama, tasarım, Ulaşım çalışma grubu
2-Parklar, yeşil alanlar, Çevre koruma ve sokak hayvanları Ç. G.
3-Ekonomik gelişme (İstihdam, üretim, esnaflar, pazarlar) Ç. G.
4- Dezavantajlı grup ( kadın, çocuk, engelli. Azınlıklar)
5- Kültür, sanat ve sosyal yaşam Ç. G.
Bu beş gruba toplantı sırasında bazı grup ilaveleri yapıldı. Demokratik çalışma mekanizma çalışma grubu gibi.
Bu gruplar kendileri ile ilgili alanlarda 3 – 5 dakikalık sürede, grup sözcüleri aracılığıyla görüşlerini mikrofondan açıkladılar. Bu görüşlerin ne işe yarayacağını başkan İmamoğlu şöyle açıkladı:
“Burada açıkladığınız görüşleri arkadaşlarımız not aldı. Ayrıca bütün konuşmalar kayıt altına alınmıştır. Biz bu düşünceleri tek tek irdeleyeceğiz ve hepsini dikkate alacağız. Bunu ileriki zamanlarda da göreceksiniz.”
Bunlar ne kadar dikkate alınır bilmiyorum. Zira katılımcıları tespiti etmek ve devamlılığını sağlamak adına, imza ile belirleme çalışması yapılmadı.
En çok eleştiri alan konu ise Kent Konseyi ile ilgili oldu. Zira yasa gereği Kent Konseyi, yerel seçimlerden sonra üç ay içinde belediye başkanı tarafından toplanması gerekirken, seçimlerin üzerinden beş ay geçmesine rağmen Kent Konseyi halen toplanmadı. Başkan İmamoğlu,” bu konuda bazı çalışmalar yapıldığını ve daha sağlıklı bir zeminde toplanmak için gecikildiğini” açıkladı. Bize gelen haberlere göre önceki Belediye Başkanı Yusuf Uzun’un bir kent konseyi üye listesi vardı. Şimdi ise yeni bir liste hazırlandığı ve bazı sivil toplum örgütlerinin bilgilerinin güncellenmediği ve bu yapılacak toplantıya çağırılmayacakları yönünde.

Hep birlikte göreceğiz neler olacağını. Ancak bu toplantıların gösterişten öteye geçmesi için bazı kriterleri olması gerekir. Yoksa ‘biz topladık, halkın ne istediğini, halkla birlikte saptadıktan’ öteye geçmez. Zaten toplumsal olarak, sosyal olarak katılımcı olma, birlikte iş başarma tecrübesi çok olmayan bir toplumuz. Bunlar dikkate alınarak daha sağlıklı ve kalıcı birliktelikler oluşturulmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder