21 Kasım 2011 Pazartesi

DERSİM KATLİAMI TARTIŞMALARI

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün ‘’Dersim Katliamının sorumlusu CHP’dir’’ söyleminden sonra bir Dersim tartışması başladı.
Önce CHP’nin milliyetçi, ulusalcı kanadı bayrak açtı.  Efendim bu sözlerin hesabı Aygün’den sorulmalıymış.
Nedir bunun altındaki talep; Aygün’ün partiden atılması.
Neden?
Çünkü Aygün partisinin o günkü politikasını veya uygulamasını eleştirmiş.
Peki yanlış mı yapmış?
Bugün Dersim katliamı yapılmadı diyen bir Allahın kulu var mı?
Başbakan, Cumhurbaşkanı bile artık bu bir katliamdır diyor.
Hal böyle iken bu CHP’li 12 ‘ler ne istiyor, ne diyorlar?
Aygün yalan mı söylüyor?
‘Dersim katliamı yapıldı ama bunun sorumlusu CHP değildir, olamaz’ mı demek istiyorlar.
Peki bugün AKP iktidarı döneminde,  her yapılan uygulamanın sorumlusu olarak neden AKP’yi gösteriyorlar o zaman?
Demek ki bir iktidar, döneminde yapılan uygulamalardan sorumludur.
Kaldı ki her iktidar döneminde yanlışlar, hatalar ve hatta katliamlar yapılmış olabilir. Mesela bugün AKP hiç de gereği yokken ülkeyi Suriye ile savaşa sokmak üzeredir.
Bu konuda iktidara doğru gelen birçok gerekçe halka, birçok aydına anlamlı gelmiyor. ‘’İpler ABD’nin elinde, Türkiye onun emirlerini yerine getiriyor’’ deniliyor.
Peki, yarın bu felaket meydana geldiğinde, ileriki yıllarda bu felaketin sorumlusu olarak AKP iktidarı sayılmayacak mı? Elbette sayılacak.
CHP’nin bundan rahatsız olması gerekmiyor. O gün katledilen binlerce masum insan hakkında ne düşünüyor, bunu açıklasınlar.
Başbakan’ın dedi gibi CHP elbette geçmişiyle yüzleşmelidir. CHP bu konuda yapması gerekeni yapmakla mükelleftir.
CHP, her işine gelmeyeni partiden ihraç etmeye kalkmakla partisel sorunlarını çözemez. Adam gibi bir sosyal demokrat parti hiç olamaz. Demokratik bir ortamda tartışmalar yapılmalı ve partinin ortak görüşü de bundan sonra oluşmalıdır.
Bugün Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah gül bile, Dersim katliamı ile ilgili araştırma komisyonu kurulsun, meclis arşivleri açılsın, konu etraflıca tartışılsın derken, ana muhalefet partisi, ‘’Sosyal Demokrat Parti’’ buna nasıl karşı çıkabilir?
Nasıl dersim katliamı diyeni asmak isteyebilir?
Başbakan ‘’CHP geçmişiyle yüzleşmelidir’’ derken haksızlık mı yapıyor?
Hayır, Başbakan burada doğruyu söylüyor.
Doğruyu söylüyor ama elbette bu yetmez.  Kılıçdaroğlu’nun da burada doğru söylediği bir şey var.  O da diyor ki; ‘’burada bir iş, bir katliam yapılmışsa bunu devlet yapmıştır. O halde bugünkü devlet yönetimi de bu katliamdan dolayı özür dilemelidir. Önce devlet özür dilesin. CHP de tarihiyle yüzleşir.’’
Hatta Adnan Menderes Hükümetinin Birleşmiş milletlerde Cezayir’in bağımsızlık oylamasında hayır oyu kullanmasının özrünü, yıllar sonra Turgut Özal dilemiştir’’  örneğini veriyor.
Burada ne CHP hükümetin özür dilemesini beklemeli, ne de Başbakan veya hükümet CHP’nin tarihiyle yüzleşmesini beklemeli.
Mademki hükümet, (başbakanın söylemidir) ‘’Dersim de bir katliam yapılmış ve masum insanlar öldürülmüştür’’ diyor. Ki bu çok önemli bir söylemdir.
O halde bunun gereğini bu hükümet yapmalı ve Dersim halkından özür dilemelidir. Sonra da arşivleri halka açmalı ve halk bu olayın gerçek boyutunu öğrenmelidir.
Çünkü iktidar bu tespitleri yapmakla kalmıyor. O gün Dersim’i bombalayan uçağın pilotu olan Sabiha Gökçen’in isminin, Sabiha Gökçen Havaalanından kaldırılmasını da öneriyor. (AKP milletvekili Metiner öneriyor)
Denebilir ki bunlar Atatürk’ü yıpratmak için bunları yapıyorlar.
O zaman CHP, bu arşivlerin halka açılmasını işinin üzerinde durmalı ve gerçeklerin su yüzüne çıkmasını sağlamalıdır.
Bu katliam da kimler kusurluysa halk onları tanımalıdır.
Bu Atatürk bile olsa.
Hükümet de söylemlerden çok icraatını göstermelidir. O zaman bu söylemleri CHP’yi yıpratmak amacı taşımadığı, gerçekleri seslendirdikleri anlaşılır.
Nusret Yılmazer






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder