1 Ocak 2013 Salı

YENİ YILINIZ KUTLU, HOŞGÖRÜNÜZ BOL OLSUN


Yeni bir yılın başlangıcındayız. 2012 yılı bitti, 2013 başladı. Dünyada herkesin yeni yıldan beklentileri var. Beklentiler yeni yılda ne kadar karşılanır onu şimdiden bilmek zor. Zor olduğu için de herkes birbirine iyilik, güzellik, sağlık ve başarı temennisinde bulunuyor.
Yeri gelmişken biz de sizlerin yeni yılınızı kutlayalım. Yeni yılda sizlere önce sağlık diliyorum. Sonra sevgi dolu bir yaşam ve başarılar diliyorum.
Herkesin herkesi sevmesi çok mümkün değil. Ancak hoşgörü göstermesi mümkündür. Allah kimseyi hoşgörüsüz yapmasın. Hoşgörü olmazsa huzur olmaz, barış olmaz.
Hoşgörüsüz bir ortamda sevgi yeşermez. Bu ülkenin belki de en fazla ihtiyaç duyduğu eksikliktir hoşgörü.
Sizi seven birini veya sevdiğiniz birini azıcık eleştirin de görün bakın neler oluyor. O birbirini çok seven insanlar arasında nasıl soğuk rüzgarlar esiyor.
Şu anda Başbakan Erdoğan bu alanda gösterilecek en büyük örnektir. Eleştiriye hiç tahammülü yoktur. Buna rağmen birçok gazetede eleştiri yazıları yayınlanıyor elbette. Başbakan da televizyonlara çıkıp bu eleştiri yazılarını yayınlayan gazetelerin patronlarına sesleniyor. ‘’Niçin bu adamlara yazı yazdırıyorsunuz’’ diye.
Muhalefet de hemen bu duruma tepki gösteriyor. ‘’bakın bu adam mı demokrasi getirecek. İşte demokrasiye tahammülü bu kadar’’ diyorlar.
Yerelde muhalefet yapan siyasetçiler de bunu çok kullanıyor.
Özellikle geçen referandumda ‘yetmez ama evet’ diyenlere örnek gösteriyorlar, başlarına kalkıyorlar.
Sanki kendileri çok demokratmış, çok demokrasiden yanaymış gibi bir rol kesiyorlar.
Halbuki biz bunun böyle olmadığını yerelde yaşıyoruz.
Beylikdüzü Belediyesi Aralık ayı meclis toplantısında Belediye Başkanı Yusuf  Uzun’un meclis gündemine bir madde ilave etmesi sonucunda muhalefet partisi meclis üyeleri meclis salonunu terk etmişlerdi. Biz de bunu eleştiren bir yazı yazdık. ‘’Bu mudur muhalefet’’ diye sorguladık. Mecliste büyük çoğunluğa sahip olan muhalefetin bütün kozları azınlık olan AKP’ye vermelerinin doğru olmadığını yazdık. Çünkü bu tavır da gündeme alınması istenmeyen (!) maddenin üstü kapalı olarak meclisten geçmesi anlamına geliyordu. Bu doğrultuda oldukça eleştiri de yapıldı.
Bu eleştiri doğrudur veya yanlıştır. Eğer yanlışsa muhalefet çıkar doğrusunu anlatır. Bizim bu yazıda ele aldığımız konu o günkü tavrın yanlışlığı veya doğruluğu değil. Bugün sadece hoşgörü meselesini işliyoruz.
Hani Başbakan Erdoğan’ı hoşgörüsüzlükle suçlayan muhalefetin nasıl davrandığına bakalım istedik.
İşte Beylikdüzü muhalefeti bu eleştirilerde bulunanlara veryansın etti. Herkesin kendine göre bir tepkisi oldu. Bu eleştirilere hiç de hoşgörülü davranmadılar. Kimisi sözleriyle gösterdi bu tepkiyi, kimisi tavırlarıyla.
İşte yerelde bile en küçük eleştiriye hoşgörü göstermeyen, ‘demokrasinin gereği budur, o halde biz kendimizi iyi anlatamamışız. Bir basın toplantısıyla, özellikle bu konuda eleştiri getiren yazarlara bir açıklama yapalım’ diyen olmadı. Tam tersine, bu yazıyı yazanlar tu kaka ilan edilip, görmezden gelindi.
Demek ki başkalarında görülüp de hoş karşılanmayan bu tavrı herkes gösteriyormuş.
İşte bundan dolayı ben bu yeni yıl mesajımı içeren yazımda bu konuyu işlemek istedim.
Özellikle muhalefete sevgi, saygı ve hoşgörü diliyorum.
Neden özellikle muhalefete?
Çünkü iktidarı değiştirmek istediğimizde bu özelliklere sahip bir muhalefet bulmak, görmek isteriz. Yoksa zaten neden değiştirelim ki hoşgörüsüz iktidarları?
Bunun iyice düşünülmesini isterim.
Herkese sağlıklı, mutlu, umutlu, sevgi ve başarı dolu, engin hoşgörülü bir yıl diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder