11 Aralık 2016 Pazar

TERÖR KİMİN İŞİNE YARIYOR

Yine terör can aldı. İstanbul,  Beşiktaş’da biri bomba yüklü araç, diğeri canlı bomba olarak iki patlama oldu. Şimdilik 38 can yok oldu. Bu ülkede 38 aile ile birlikte yüreği insanca atan tüm insanların ocağına yangın düştü.  Acı oldukça büyük.
Bu tür olaylardan sonra bildik beylik laflar hep sıralanır. Bu laflar kimsenin acısını hafifletmez. Milletin derdine derman olmaz.
Bizlerin elinden bu menfur saldırıyı kınamaktan başka bir şey gelmiyor. Lanet olsun teröre diyoruz. Terörden beslenenleri lanetliyoruz. Ama biz böyle söyleyince terör sona ermiyor.
Terör birilerinin işine yarıyor. Mutlaka birileri terörden çıkar sağlıyor. Biz zavallı kullar bunun farkında olmuyoruz yalnızca. Kimlerin nasıl bir amacı vardı, bu terörden nasıl bir çıkar sağlandı bunu toplum şimdilik bilmiyor. Hatta bunu bilmeden belki bu amacın gerçekleşmesine katkı bile sağlanıyordur.
Bu ülke 12 Eylül 1980 öncesinde terörden çok çekti. Kardeşin kardeşi öldürdüğü günler yaşadık. Öyle bu ülkede yaşayan herkesin kardeş sayıldığı ve bu yüzden kimin kimi öldürse kardeş sayılacağı bir kardeşlikten bahsetmiyoruz. Aynı anne ve babadan olma kardeşlerin birbirini öldürdüğü, kardeş kanının helal sayıldığı günleri yaşadık.
O günlerde ülkede sıkıyönetim denilen OHAL vardı. Yani asker ve polisin her türlü müdahale yetkisi vardı. Terörü tespit etmek ve önlemek askerin göreviydi. Ama asker terörü önlemekte yeterli olmuyordu.
Ama 12 Eylül askeri darbesi olunca, o güne kadar terörü önlemekle görevli olan aynı asker terörü bir günde bitirdi. Sihirli değnek değmiş gibi terör şak diye kesildi.
Halk bunun nedenini, niyesini düşünemedi. Sadece ülkedeki terör bitti diye sevindi. Öyle sevindi, öyle sevindi ki bunun arkasında ne vardı, bu terör niye bu kadar etkili oldu. Bu kadar etkili terör nasıl oldu da bir gecede bitti diye düşünemedi.
Ama şu oldu; o günkü siyasiler zaten darbeciler tarafından tutuklanmıştı ve halkın gözünden düştüler. Günah keçisi oldular. O güne kader oy verdikleri siyasi liderler halkın gözünde suçlu oldular ve hiç destek görmediler.
Ama aynı liderlere daha sonraki yıllarda oy vermeye devam ettiler. Hatta iktidara getirdiler, Demirel’i Cumhurbaşkanı bile seçtiler.
12 Eylül darbesinin yaptığı anayasayı bu halk %92 ile kabul etmişti.
12 Eylülde suçlu ilan edilen hapse atılan ve yıllar sonra tekrar halktan oy alan, iktidar olan liderler, 12 Eylül önce terörden askerleri suçlu saydılar. Askerin darbe yapmak için terörü bizatihi desteklediklerini ilan ettiler.
Ve halk o gün yapılan bu tespite inandı. İnandı ama iş işten geçmişti. İnandığı için de onları tekrar iktidara getirdi. O darbecilerin yaptığı anayasayı halen değiştirme gücü oluşmuyordu. Halk ve yeni siyasi liderler adam gibi demokratik bir anayasa yapmaya yanaşmıyordu. Yanaşmıyordu çünkü her birinin amacı farklıydı. Ülke amacı etrafında, halkın demokratik hakları için tarafsız bir anayasa yapmak birlik için yetmiyor, kişisel amaç ve çıkarlar buna engel oluyordu.
Buğun yine ülkede terör var. Yine ülke nerdeyse ikiye bölünmüş durumda. Halkın yarısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan etrafında birleşmiş. O ne derse onun doğru olduğuna inanıyor. TBMM’nin ezici çoğunluğu ve halkın en az yarısı öyle düşünüp, buna göre davranıyor.
Halkın diğer yarısı veya buna yakını ise ülkedeki her türlü olumsuzluğu bu lidere bağlıyor. Bunun siyasi hırsı yüzünden ülkede iyi, demokratik hakları içeren bir anayasa yapılamadığını dile getiriyor.
Siyasi iktidar oldukça güçlü gözüküyor. Buna rağmen terör bir türlü bitmiyor, bitirilemiyor. Her terör olayından sonra operasyonlar yapılıyor. “Terörün beli kırılıyor, ses çıkaramaz hale getiriliyor” ama yeni terörler eksik olmuyor.
Devlet yetkilileri, terörde yitirdiğimiz canların çocuklarını kendine emanet sayıyor. Sanki terörde yitirdiklerimiz kendilerine emanet değilmiş gibi. Onları koruyamayan devlet kalanları nasıl koruyacak?
Etrafımızda düşmanlar çoğaldı. İçerde ve dışarda siyasi istikrar yok oldu. “Teröre kimler destek veriyor ”un cevabı oldukça çoğul. Ve yine terör seçimlerde etkileyici, hatta belirleyici oluyor.
Unutmamak gerekir ki terörün bir amacı vardır ve mutlaka birilerinin işine yarıyordur. Terörün kimin işine yaradığına bakmak, kısa veya uzun vadede kime nasıl fayda sağladığını doğru analiz eder ve beklenenin tersini yapabilirsek, terörü etkisiz hale getirmemiz de o kadar kolay olur.
Terörün bitmesi için ülkede demokratik havanın olması gerekir. Ülkede yaşayanlar birbirine saygılı olmalı. Kimse kimseye üstün olmamalı. İnsan haklarının ve hukukun tarafsız uygulanması gerekir. Herkese eşit uygulanan hukuk kuralları geçerli olmalı. Bunların uygulandığı ülkede hiçbir şekilde teröre destek verilmemeli, teröre destek verenler hukuk karşısında mutlaka hesabını vermeli.

Eğer bunu yapmayı beceremezsek terörün kimin işine yaradığının, terörden kimin ne çıkar sağladığının farkına da varamayız. Ve sormaya devam ederiz; 12 Eylül darbesinden sonra nasıl birden bire bitmişti terör. Acaba bugün nasıl biter terör?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder