Samimiyet
kelimesi güzel bir anlam içerir. Yapılan işi veya konuşmayı içten gelerek
yapmak, isteyerek yapmak anlamına gelir. Aldatma ve kandırmak amaçlı
davranışların karşısındadır.
Samimiyet
şimdi siyaset gündemimize girdi.
Niçin şimdi
gündeme geldi?
CHP genel
başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisinin daveti nedeniyle, eski
başbakanlarımızdan, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının 6. Yılı
nedeniyle anma toplantısına katıldı diye Ak Parti tarafından samimiyetsiz
olarak suçlandı.
Böyle bir
toplantıya katılmanın neresi samimiyetsiz, bunu anlamak gerçekten zordur.
Erbakan bu ülkenin yetiştirdiği önemli bir bilim adamı ve önemli bir
siyasetçisidir. Bu onun siyasi düşüncelerini beğenseniz de, beğenmeseniz de
böyledir.
Bir siyasi
parti genel başkanı, başka bir siyasi parti eski başkanının anma toplantısına
katılmışsa bu bir güzelliktir, bu bir pozitif davranıştır. Üstelik o partinin
genel başkanlığı tarafından davet edilmiş ise. Burada samimiyetsizlik bulmak
için çok gayri samimi olmak gerekir.
Ne yani
Kemal Kılıçdaroğlu; benim orda ne işim var? Düşüncelerini ben hiç beğenmem
deseydi güzel bir davranış mı olurdu, yoksa kabalık mı?
Bence Kemal
Kılıçdaroğlu o anma toplantısına katılmakla çok güzel, sempatik bir davranış
sergilemiştir. O toplantıda bir konuşma yapmış ve bugün de kendisinin doğru
bulduğu sözlerini dile getirerek, “bu sözlerin altına ben de imza atarım”
demiştir.
Peki, bu
davranışı samimiyetsiz bulan Ak Parti yetkilileri bugüne kadar çok mu samimi
davranmıştır?
Hakikaten
siyasi tutarlılık sergilemiş midir?
Mesela Ak
Parti’nin Alevilere karşı davranışlarını ele alalım. Bugüne kadar alevi şurası
yapıp durdular. Peki, aleviler için ne yaptılar?
Bugün Alevilerin
cem evleri halen ibadet yeri olarak kabul edilmiş değil. Alevilerin vergileri
ile bütün camilerin giderleri ödenir, hocaların maaşları ödenir. Ama alevi cem
evlerinin giderleri devlet tarafından karşılanmaz, dedelere maaş ödenmez.
Şimdi
referanduma doğru giderken Numan Kurtulmuş açıklama yapıyor. “21 Mart’ta Hz.
Ali’nin doğum günü kutlanacak ve aleviler ile devlet bir araya getirilecek, barıştırılacakmış”!
Esas
samimiyetsizlik bu değil mi?
El insaf on
beş yıldır iktidarda olan bir siyasi partisin sen. Aleviler için o kadar
oyalama şuralar yaptın. Hiçbir sonuç çıkarmadın, sadece oyalayıp durdun. Şimdi
referanduma giderken yeni bir oyalama buldun diye bunu Alevilere bir iyilik
gibi sunuyorsun?
Şimdi bu
samimiyetsizlikten de öte bir durumdur.
Aleviler ile
devleti bir araya getirmek, devletle Alevileri barıştırmak gibi sözler 15 yıllık
bir hükümetin sözleri olabilir mi?
Devletin
Alevilere haksızlık yaptığını ve Alevilerin de bundan dolayı devlete kırgın,
küskün olduğunu düşünüyorsan bunun bir sebebi de 15 yıldır iktidarda olan siz
değil misiniz?
15 yıldır bu
sorunu ve haksızlığı gidermeyen iktidar değilmişsiniz gibi bir de buradan
kendinize bir paye mi çıkarıyorsunuz?
Hz. Ali’nin
doğum gününü kutlamanız sadece Alevilerin hoşuna gidecek bir organizasyon
mudur? Hz. Ali bütün Müslümanların 4. Halifesi değil midir?
Bu kadar
samimiyetsiz bir açıklama olabilir mi?
Bir de çıkıp
ana muhalefet liderini, başka bir siyasi liderin ölüm yıldönümüne katılmaktan
dolayı samimiyetsiz olarak suçluyorsunuz.
Bu davranış toplumun
aklı ile alay etmektir. Nasılsa birileri tarafından toplum akılsız görüldüğü
için belki onlar açısından normaldir. Ama en azından bu toplumun tamamı akılsız
değildir. Kayıtsız şartsız biat da etmiyor. Onun için hiç değilse toplumun bir
kesiminin aklına saygı duyun.
Aslına
bakarsanız bu ülkenin sorunu tam da budur. Eğer herkes, her konuda samimi,
içten düşünüp buna göre davranış sergilese, inanın sorunlarımızın büyük bölümü
çözüm yoluna girer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder