Beylikdüzü’nün bir ‘’meşhur’’ Yeşil Vadi Projesi vardı. Eski Belediye Başkanı Vehbi Orakçı tarafından ortaya atılan bu projeye göre; bir milyon m2 alana sahip bu vadide su göletleri olacaktı. Derenin iki kenarındaki vadiye envai çeşit ağaç ve bitkiler ekilecek, bu alanda bir, iki çay bahçesi ve restoran olacaktı.
En önemlisi, bu vadideki su ve yeşilin uyumlu ortamında müthiş bir dinlenme ve gezi alanı yaratılmış olacaktı.
O gün bile, Beylikdüzü Belde Belediye Başkanı Vehbi Orakçı ile Gürpınar Belde Belediye Başkanı Velittin Özdemir bu projenin yapımı konusunda anlaşamamış, birlikte bu projeyi gerçekleştirmeyi başaramamışlardı.
Yeşil Vadi projesini iki belediye birlikte yapmak zorundaydı, zira vadinin bir tarafı Beylikdüzü’nde, diğer tarafı ise Gürpınar’da kalıyordu.
Sonra bu projeyi Beylikdüzü tek başına yapmaya çalıştıysa da beceremedi.
2009 yerel seçimleri sürecinde bu projeyi en iyi şekilde hayata geçirmek, Yusuf Uzun da dahil bütün belediye başkan adaylarının vaatleri ve projesi kapsamında yer aldı.
Yerel seçimlerden sonra Beylikdüzü Belediyesi, ‘bu projenin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacağını açıkladı. Projenin büyüklüğü bunu gerektiriyor’ açıklaması gelmişti.
Sonra ne olduysa Büyükşehir Belediyesi’nin bu projeyi yapmayacağı açıklandı.
Geçtiğimiz birkaç aylık süreçte Yusuf uzun ve ekibi ‘’Yeşil Vadi projesinin gerçekleşmeyeceğini’’ açıklıyorlardı ve bu proje için ‘’adı var, kendisi yok’’ diye nitelendirilme’’ yapılıyordu.
Bunun yerine farklı ve daha küçük bir proje öneriliyordu. Şimdiki Beylikdüzü kapalı pazarın olduğu bölgeye ‘’büyükçe bir şehir parkı yapacaklarını’’ açıkladılar.
Bu şehir parkı hayata geçer mi bilmem. Ama Yeşil Vadi projesi oldukça büyük, sağlıklı ve muhteşem bir bölge yaratacaktı. İnsanların nefes aldığı, gezebildiği, büyük göletlerinde çeşitli su hareketlerini izleyebilecekleri, özellikle emeklilerin ve yaşamını çalışmadan geçirmek zorunda olan insanların çok iyi vakit geçirebilecekleri bir alan olacaktı.
Avrupa’nın hemen bütün önemli ve büyük kentlerinde böyle büyük, hatta bundan da çok daha büyük parklar vardır. İnsanlar o yeşil alanlarda gezer ve güzel vakit geçirirken, bu yeşil alanlar kentin akciğeri olma görevini de yerine getirirler. İnsanlar sıkıldıkları beton alanlardan çıkar ve buralarda nefes alırlar, stres atar, rahatlarlar.
Böyle büyük projelere imza atamayanlar, bu kez ‘’daha gerçekçi’’ bahanesiyle küçük projeler peşine düşerler. Halbuki küçük projeleri herkes yapar. Bir belediye işçisi veya herhangi biri kalkar bu tür küçük işleri hayata geçirir. Geleceğe miras bırakılacak böyle devasa projeleri ise, kimsenin kolay diyemeyeceği projeleri ise akıl küpleri, hayalleri büyük insanlar hayata geçirirler.
Kenti projelendirenlerin ufukları ne kadar büyükse ve bunu gerçekleştirmek için ne kadar azimli ve kararlı iseler, o kentler de o kadar muhteşem ve güzel olur. Yerel yöneticiler de bu tür projeleri ile anılır ve unutulmaz olurlar. Bu projelerin büyüklüğü de yaşanan zamana göre değişir elbet. Bir zamanlar bir üst geçit yapmak büyük proje sayılırken şimdi bir milyon m2 yeşil alan yapmak büyük proje sayılmaz bile.
Bütün bunları durduk yere niçin yazdım?
Gerçek Gazetesi’nin 24 Mayıs tarihli sayısının manşeti neden oldu bu yazıyı yazmama. Ben, bu yeşil Vadi projesine biraz fazlaca inanan, olması gerektiğini hararetle savunan bir Beylikdüzü sakiniyim. Bu projeyi oldukça gerçekleşebilir olarak görüyordum. Sadece bunu yapacak çapta yöneticilerin olmadığına inanıyorum.
Gerçek Gazetesi’nin manşeti, ‘’Önce hafriyat, sonra ıslah’’ idi.
Bu yeşil vadi deresinin içi geçen dönemde toprak döküm alanı olarak kullanıldı. Ben de ‘’yeşil vadi toprak döküm alanı’’ diye bir yazı yazmıştım. O gün Vehbi Orakçı, ‘’bu vadiyi gerçekleştirmek için belli alanlara dolgu yapmak gerektiği için bu toprakları döktükleri’’ açıklamasını yapmıştı.
Sonra Büyükşehir belediyesi (İSKİ) bu derede ‘’ıslah çalışması’’ başlatma kararı aldı.
Islah çalışması dedikleri küçük bir derenin içi taşla örülerek yapılan işlemlin adıydı. Ve o zaman, bu işlemin bedeli 40 trilyon lira gibi bir meblağ idi. Bu paraya yeşil vadinin büyük bir bölümü hayata geçirilirdi.
Bu dereye son iki yıllık süreçte de toprak ve moloz dökümü yapıldı. Burası kaçak döküm alanı olmuştu.
Şimdi İSKİ bu doldurulan toprakları kaldırıyor ve ‘’dere ıslahı’’ yapıyor. Gerçek de bunu manşetten duyuruyor.
Bu dere ıslahı çok gereksiz bir çalışmadır. Bu derenin arkası yok. BEKO fabrikasının altından başlıyor. Yağmur suyunun akacağı kadar arkası uzun olan bir dere olmadığı için, bu çalışmaya da gerek yoktu.
Bu devasa alan için en güzel proje ‘’YEŞİL VADİ’’ olacaktı. Yeşil vadi gibi büyük projeleri hayata geçirmek için de, proje gibi büyük yöneticiler gerektiriyor.
Büyük projeleri hayata geçirmek, büyük ufka sahip, kocaman yüreği olan yöneticilerin işidir.
Gerçek Gazetesi, yapılan bunca gereksiz çalışmanın, masrafın boşa gittiğini gündeme taşıyor. ‘’Madem dere ıslahı yapacaktınız, bu toprağı neden buralara döktünüz’’ diye soruyor.
Ben ise böyle bir büyük projenin hayat bulmamasına, heba olmasına yanıyorum.
Nusret Yılmazer
Merhaba Nusret Bey. Temas ettiğiniz konu çok önemli. Ben bu proje ne oldu diye düşünürken sizin yazınızı buldum. Gerçekten çok üzüntü verici. Rant uğruna Beylikdüzü bir beton yığınına dönüşüyor. Peki bu konuda yapılabilecek bir şey yok mu? Selamlar - Volkan
YanıtlaSil