31 Mayıs 2011 Salı

BU İŞ ÇOK UZADI

16 Mayıs tarihinde Bizimkent Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nde otururken Yerel Kulis Gazetesi’nden Cengiz Alçayır geldi. Bizimkent 189 Ada başkanı Kemal Başar ile röportaj yapacakmış. Kemal Başar’a haber verdim ve benim odamda konuşmaya başladılar.


Öncelikle, Bizimkent ve 188 Ada’da yapılan ADM binasının yeni kullanım biçimi ile ilgili olsa da, genel olarak Bizimkent’in sorunları ve en önemlisi yönetim binası sorunu konuşuldu.

Söz buraya gelince, yıllardır bu konuda mücadele eden, çözüm için her kapıyı çalan bir yönetici olarak, elbette sessiz kalamadım ve bu sorunla ilgili yaşananlar hakkında bir şeyler söyledim.

Benim söylediklerim de öne çıkınca bazı yerlerde problem olmuş. Bana gelen haberlere göre öyle iddialar var ki şaşırmamak mümkün değil. Mesela deniyor ki, ‘’belediye sorunu tam çözmüş, bu konuda kararlar almış, encümenden kararlar çıkmış olmasına rağmen benim bu konuşmam olumsuzluk yaratmış, haksızlık olmuş’’muş.

Yerel Kulis Gazetesi’nde yer alan habere göre ben ne söylemişim?

Özetle; ‘İki buçuk yıla yakın bir zamandır bize, bu sorununuzu çözeceğiz diyorlar. Ama bir adım ilerleme sağlanamadı. Bize söz verdiler, ama bizi oyaladılar, sözlerinde durmadılar. Ben de artık bu sorunu çözeceklerine, çözmek istediklerine inanmıyorum’ dedim.

Konu ile ilgili, çok defa kapsını çaldığım ve çözme sözü aldığım kişilerin bir şey yapmadığını anlattım.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, 2009 Mart yerel seçim sürecinde, diğer belediye başkanı adayları gibi, Bizimkent Haber Dergisi’nde yer alan seçim taahhüdünde, ‘’Bizimkent’in yönetim yeri arsasının tapusunu, en geç bir yıl içinde, bedelsiz olarak Bizimkent Yönetimine veya Derneği’ne vereceğini’’ taahhüt etmişti.

Bunun üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçmiş. Çok çeşitli defalar Başkan’ın kendisi ve görevlendirdiği yardımcıları aracılığıyla bu sorunun çözüleceğine dair sözler verilmiş. Ama bir türlü çözülmemiş. Bugün itibariyle de çözüm doğrultusunda somut bir adım yoktur.

Bizimkent’in Vadi tarafında yer verilecek denildi, verilmedi. Biz kendilerine somut bir öneri götürdük. Mevcut yönetim binamızın olduğu bölgede, bizden birine ait, 400m2lik bir arsamızla, aynı ada üzerinde belediyeye ait bir parselde, aynı m2 lik arsanın ifraz yapılıp, tapusunun bize verilmesini talep ettik.

Yetkili Başkan yardımcısı; ‘’bu talebin karşılanacağını, bunun önünde yasal bir engelin olmadığını ve yerel seçimlere kadar bu işin gerek Beylikdüzü, gerekse Büyükşehir Belediyesindeki yasal sürecin tamamlanacağı’’ bilgisini verdi. ‘’Tapuyu da seçimden sonraki süreçte alabilecektik.’’

Aynı konuyu AKP Beylikdüzü İlçe başkanı ile de görüştük. Babayiğit de bu sorunun bu şekilde çözüleceğine dair söz verdi.

Aylar geçti, bu konuda da tık yok. Sonra Belediye Başkan yardımcısı beni çağırdı ve bu takasın olmayacağını söyledi.

Elbette uzun uzun konuştuk. Ben, yasal engel olduğu için bunun olmadığına inanmadım. Eğer bu sorunu çözme iradesi hakim olsaydı Bizimkent’in bu sorunu çoktan çözülmüştü. Biz resmen oyalanıyorduk.

Yusuf Uzun artık rahatlıkla bize şunu söylüyordu; ‘’Bizimkent gibi büyük bir site yönetim binasız kalamaz. Biz bu sorunu çözmeye söz verdik. Ama haklısınız bu iş çok uzadı. Artık çözmemiz lazım:’’

İyi de çözecek olan sizsiniz. Bize bunu söyleyince belki bir süre rahatlarız ama bu süreklilik haline gelince sıkıcı oluyor. Üstelik bazı sorunları pat diye çözüyorsunuz.

Mesela, Merve Eğitim Vakfı’nın dere kenarındaki arsasını, (inşaat izni verilmiyor diye) Kavaklı meydanındaki arsa ile takas yaptınız. Üstelik takas yapılan arsalar arsında önemli değer farkları vardı. Bu sorunu çözebildiniz.

Kader Mahkumları Derneğine iki yıldır şartsız, şurtsuz yer vermişsiniz, oturuyor. Üstelik herhangi bir kira, ihale vs yok.

İyi de yapmışsınız. Hiçbir itirazım yok.

Ama sizden önceki belediye yönetimi ve meclisi; aynı binada, üstelik meclis kararıyla Bizimkent Derneği’ne de yer vermişti. ‘’Kamu zararı var diye’’ Kaymakam dava açtı, belediye takip etmedi. Ve bize, ‘’bakın mahkeme buranın tahsisini iptal etti. Anahtarı geri verin’’ deyip, bu yeri elimizden aldınız. Ve Kader Mahkumları Derneği benzeri biz çözüm bulmayı düşünmediniz bile.

Başka Derneğe anında çözüm, Bizimkent’e ‘’çok uzadı bu iş.’’

Su altı sporları derneğine, yine Bizimkent’in yanı başında ve Gürpınar’da yer verdiniz. Bina yaptılar. Yine anında çözüm bulabildiniz.

Ama 4014 konutlu, 17, 18 bin nüfuslu Bizimkent’e bunca zamandır çözüm bulunamıyor.

Ve söyleyebildiğiniz tek şey, ‘’haklısınız bu iş çok uzadı.’’

Ben önemsenmediğimizi, ciddiye alınmadığımızı ve bir taraftan yüzümüze gülünürken, diğer taraftan cezalandırıldığımızı düşünmeye başladım.

İnsaf yani, iki yıldan fazla süre geçmiş. Ve siz daha başkan olmadan söz vermişsiniz bu sorunu çözmek için.

Ben, bize söz veren her yetkiliye inandım. İlçe başkanı Celal Babayiğit’in de inanarak konuştuğuna inandım. Ama verilen süreler bir bir geçiyor. Kimse bizi arayıp bir alternatif sunmuyor.

Yöneticiler, sorun çözücüler sadece kendi pencerelerinden bakmayı bırakıp, biraz da bizim açımızdan bakmayı becermeliler diye düşünüyorum.

Aynı günlerde, Bizimkent yönetiminden bazı arkadaşlarımızın sırtı sıvazlanmaya devam ediliyor bazı yetkililer tarafından. ‘’Çözdük, çözüyoruz’’ diye.

Ama ‘’çözdük’’ diye söylenen çözüm yolu, çözümden çok uzak halen.

Ben kimseye haksızlık yapmadım. Tek talebim bu sorunumuzun en doğru şekilde çözülmesidir. Bu konuda, şu anda halen resmi olarak atılmış bir adımın olmadığı yerdeyiz. Çözüm mesajları sadece sözlerden ibarettir.

Kimseyi kırmak, incitmek gibi bir düşüncemiz yoktur. Sadece Bizimkent’in de ciddiye alındığını ve gerçekten çözüm için bir yol bulunduğunu, bir işlem yapıldığını bilmek istiyorum.

Ben altı yıldır yöneticiyim ve Bizimkentlilerin bu konudaki sorularını cevaplayamıyorum. Ben insanlara değer veririm ve onların sorularını gönül rahatlığıyla cevaplamak isterim.

Yöneticiler inandıkları konuda çözüm üretmekle mükelleftirler.

Nusret Yılmazer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder