Dışarıya karşı halkın menfaatini korumak, içeride refahını
sağlamak, güvenliği korumak devletin vazifesidir.
Diktatörlükle yönetilen rejimlerde halkın yönetenlere karşı sesi pek çıkamaz. Bu rejimlerde halkın örgütlenmesi
oldukça zor ve sıkıntılıdır.
Ama yeterince demokratik olmasa da, birçok haksızlık ve
hukuksuzluk olsa bile, hükümetlerin seçimle belirlendikleri sistemlerde halk,
kendisini sıkıntıya sokan uygulamalara tepki gösterir, bunu uygulayan hükümetlere, yönetenlere karşı
tepki koyar. Yani seçimlerde bunu gereğini yapar, verdiği oylarla hükümetleri mükâfatlandırabilir
veya cezalandırabilir.
Ülkemizde halk, Ak Parti’nin uygulamalarından memnun ki 15
yıldır oylarıyla iktidarda tutuyor.
Peki, halk gerçekten memnun mu?
Sürekli önemli oranda oy verdiğine göre, memnun.
Ancak sokakta vatandaşla konuştuğunuzda, vergi
politikalarını, fiyatları konuştuğunuzda halkın şikâyetçi olduğunu da
görüyorsunuz.
Mesela benzin fiyatlarının bu kadar yüksek olmasından halk memnun
mu? Beş buçuk liranın üzerine çıkmış benzinin sadece yaklaşık iki TL’si
benzinin ücreti, gerisi vergi. Araba fiyatlarındaki vergi oranları da
benzindekinden çok farklı değil.
Çiftçi mazotu beş TL’ye alır oldu. Vergi oranı benzindeki
gibi anormal ama yatlar mazotu 2 TL’den alabiliyorlar. Ve bu ülkede çiftçi
çoğunlukla halen bu hükümete oylarıyla destek veriyor.
Bütün halkın tükettiği elektrik ücretlerine bakalım. Ben
kendi evimin elektrik faturasından örnek vereyim. Son ödemesi 19.9.2017 olan
elektrik faturamda Tüm enerji bedeli 101 TL olarak gözüküyor. Sadece Dağıtım bedeli olarak gözüken 56.31 TL.
ilk gözüken vergiler toplamı 64.42 TL. 100TL’lik fatura bu ilk vergilerle 165,75
TL’ye çıkıyor. Sonra bu tüketim bedeline ve vergilere bir vergi daha geliyor,
KDV. Bu da 29.83TL. Yani 100 liralık elektrik tüketimi için benim ödeyeceğim
meblağ 195,50 TL’ye çıkıyor.
Vergiye vergi uygulayan tek ülke biz olmalıyız. Yukarıda
yazdığım faturada 64.42 TL vergiler var. Ve sonunda buna ayrıca katma değer
vergisi uygulayarak vergi miktarını 95TL’ye yükselten bir ülke Türkiye.
Sadece elektrikte mi böyle?
Elbette değil. Halkın yaşamında çok önemli rolü olan
elektriğin yanında su faturasına da bakalım.
Yine aynı dönemdeki kendi evimin su faturasını örnek
vereceğim. Son ödeme tarihi 20.9.2017.
Biz bu ayda şehir dışında olduğumuz için pek su kullanmamışız. Kullandığımız su
miktarı bir m3. Dolaysıyla kullanılan bir m3 suyun ücreti faturada 4.45 TL
olarak gözüküyor. Bu faturada 5.04 TL bakım
bedeli konulmuş. KDV’si ÇTV’si (Çevre
Temizlik Vergisi) toplam 10.09 TL olmuş.
Sormak gerekmez mi ; her ay yüzde yüze yakın bakım bedelini
ne için alıyorsunuz? Bu faturada bakım bedeli yüzde yüzden fazladır. Yani su
tüketimi azaldıkça bakım bedeli artıyor. Çünkü su tüketiminin 8m3 e çıktığı
sonraki faturada bakım bedeli 4.50 TL’ye düşmüş. Orda da ÇTV ve KDV arttığı
için ödediğim vergi hep yüksek. Yüksek miktarda su kullansan vergin yüksek, az
kullansan, adı değişse de ödediğin vergi daha yüksek.
Elektrik faturalarındaki yüksek meblağlı dağıtım bedellerine
ne demeli. Üstelik her faturada ayrı meblağlar alınıyor. Bir faturada 35TL, bir
diğerinde 56.50TL. Bu nasıl bir keyfi uygulamadır?
Bazı şirketler oldukça torpilli. Hükümete yakın iş
adamlarının şirketleri her türlü uygulamayı yapabiliyor. CLK bunların başında
geliyor.
Hal böyle iken ve bütün halk bunu yaşarken buna bir tepki
göstermiyor.
Ve bu ülkede her şeyin yolunda gittiğini savunan, halkı çok
düşündüğünü, halk için doğru uygulamalar yaptığını söyleyen ve halkı da buna
inandıran bir iktidar var.
“Bunu da sadece önceki iktidarlar daha kötüydü” gerekçesiyle
yapabiliyor.
Bu ülkede asgari ücret 1.400TL, Emekli maaşlarının çoğunluğu
bu civarda. Hayatını idame ettirmek oldukça zor. Çalışana, emekliye yüzde 3 – 5 zam gelir,
milletvekiline yüzde 20. Enflasyon yüzde 10’un üzerinde ama halkın iktidar
partisine desteği büyük çoğunlukla devam ediyor.
Bir sonraki yazımda halkı bu cendereye sokan anlayışın
sebebini açıklamaya çalışacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder