Bu söz çok doğru biz sözdür. Ama sözün doğru
olması ne kadar önemliyse, o sözün kimin tarafından söylendiği daha önemlidir.
Zira sözlerin önemi söyleyene göre daha bir anlam kazanır veya önemsiz hale
gelir.
Bu sözü bilim adamları yıllardır söylüyorlar.
Dünyanın gelişmiş bütün ülkeleri eğitim sistemini siyaset üstü tuttukları için
başarılı oldular. Bilimde ve teknolojide geliştiler.
BU sözü vatandaş söylerse de doğrudur. Eğitim
politikasını belirleyen ve uygulayanları eleştirenler söylüyorsa da doğrudur.
Ancak bu sözü, 15 yıllık iktidarları döneminde
eğitimi yaz boz tahtasına çevirmiş bir iktidar partisinin son başbakanı
söylüyorsa bu söz fazla anlam kazanmaz. Zira bu kadar uygulamasını gördüğümüz
bir siyasi anlayışın son başbakanı söylüyorsa ve önümüzdeki seçimi çok
önemsiyorlarsa, bunun tek bir anlamı vardır. O da yine bu halkı kandırmak
istiyorlardır.
Siz kalkın, ülkedeki bütün kurumlar gibi eğitimi
de bir cemaate peşkeş çekin. Sınav sistemleri hemen her yıl değişsin. Sınav
soruları sürekli bir cemaatin mensuplarına önceden aksın. Belli kurumlara
sürekli birilerinin kontrolündeki öğrenciler girsin.
Eğitimi bilimsel temellerden uzaklaştırıp dini
temellere dayatmaya çalışın. Yine dini duyguları size yakın olan ama eğitim alanında
hiç de başarılı olmayan insanları eğitimin başına getirin. Milli eğitim
müdürlerini, okul müdürlerini hep aynı kesimden oluşturun.
Eğitimde isim yapmış, her kesimin çocuğunu
okutmak istediği, ülkenin en başarılı eğitim kurumlarının müdüründen, öğretmenine
kadar bütün kadrolarını dağıtın. Bu okulların başına vasat ve sizin siyasi
düşüncenize yakın kişileri getirin.
Başarılı olan eğitim kurumlarını örnek alıp,
ülkedeki bütün okulları bu seviyeye çıkarmak yerine siz, bu sayılı birkaç okulu
da alt kademeye indirin. Bunlardan hiç rahatsızlık duymayın. Bunları
eleştirenleri vatan haini ilan edin.
Teog’u, LYS, YGS’yi, ne kadar sınav sistemi varsa
siz durmadan değiştirin. Her bakan değiştiğinde eğitim politikasını
değiştirmekte hiçbir sakınca görmeyin. Yapmayın etmeyin çocuklarımıza yazık
oluyor diyenleri duymayın. Sesini size duyuranları eğitimden alın, yetmedi
onları hapse atın.
İşini geri isteyeni terörist ilan edin. Bu insanlar
açlık grevlerinde ölüme yatsın. Hapiste ölmelerini bekleyin.
Eğitimi kimlere teslim ettiğinizi halen görmeyin.
Sonra kalkın “eğitimin Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri haline
geldiğini söyleyin. Konunun siyaset üstü olması gerektiğini” anlatmaya çalışın.
Başbakan Binali Yıldırım, “sorunların çözümü için
herkesten destek beklediklerini” belirtmiş. "Eğitim,
Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Bu konu siyaset üstü
olmalı'' de. Başbakan şu ifadeleri de kullandı:
"Eğitimi günlük tartışmaların ve siyasetin malzemesi haline getirmeye kimsenin hakkı yok. Bilen, bilmeyen herkes konuşuyor. Eleştirel yazıları toplayıp, onlar üzerinden muhalefet yapıyorlar. Kendi düşünceleri yok. İlle de iyi eğitim istiyorsan gel okul yap, burs ver veya bunu yapanlara zorluk çıkarma."
"Eğitimi günlük tartışmaların ve siyasetin malzemesi haline getirmeye kimsenin hakkı yok. Bilen, bilmeyen herkes konuşuyor. Eleştirel yazıları toplayıp, onlar üzerinden muhalefet yapıyorlar. Kendi düşünceleri yok. İlle de iyi eğitim istiyorsan gel okul yap, burs ver veya bunu yapanlara zorluk çıkarma."
Eğitimi bilen bilmeyen herkes konuşuyor. Eğitim konusunda 15
yıllık tecrübeye sahip bir partinin son başbakanı konuyu bilen olarak herkes
konuşmasın diyebiliyor halen. Taraflı uyguladığınız eğitim politikası resmen bitmiştir.
Bir öğrenci velisi olarak içimiz kan ağlıyor. Siz eleştirilere kulak vermeyin. “Davanız”
uğruna eğitim bitti, ülke batıyor. Siz halen halkı kandırmak peşinde
gidiyorsunuz.
Beklediğiniz tek şey size birileri okul yapsın,
burs versin. Siz eğitimden bunu anlıyorsanız vay halimize…
Yazık bu ülkeye, Yazık yarınlarımızın güvencesi çocuklarımıza.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder