2012 yılının Mayıs ayında bütün yöneticileri bir dert sarmıştı. 2007 yılında çıkan ‘’Enerji Verimliliği Kanunu’’ kapsamında bu yıl, Mayıs ayından başlamak üzere, merkezi sistemle ısınan binalarda ‘’ısı pay ölçer sistemine’’ geçmek zorunlu hale gelmişti.
Üstelik o güne kadar pek de duymadıkları bu sistemle ilgili gazete ve TV’ler ardı ardına yayın yapıyor ve sisteme geçmeyenlere gelecek binlerce lira cezalardan bahsediyorlardı.
Peki, bu sistem neydi, nasıl çalışıyordu?
Bu sistemin özü, binalarda enerjinin daha tasarruflu kullanılması esasına dayanan ve aslında ısınma sisteminde alınacak tedbirler ve binaya yapılacak izolasyon ile enerjiyi daha verimli kullanmak ile ısı kaybını en aza indirmeye dayanıyordu.
Az ısınanın az, çok ısınanın çok ödemesini amaçlıyordu.
Ancak binalarda ve ısınma sisteminde tedbirler alınmadan uygulamaya başlandığı için, merkezi sistemden daire aldım diye sevinip de bu sisteme geçince peteklerini kapatan orta kat sakinlerinin üstünde veya altında oturanların, özellikle son katta oturanlar ile kuzey cephede oturanların zararlı çıktığı bir sistem haline geldi.
Kanun 2007 yılında çıkmış, 2012 yılında ısı pay ölçer cihazlarını takmak zorunlu hale gelmiştir. Yine aynı kanun gereği 2017 yılında bütün binalara ‘’Enerji Kimlik Belgesi’’ almak zorunlu hale gelecektir.
Yani kanun aşama aşama uygulamaya giriyor.
Halbuki önce binalara enerji kimlik belgesi alınsa, sonra bu sisteme geçilseydi daha da faydalı olacaktı. Zira bu belgenin alınmasında binaların izolasyonundan, ısınma kazanlarına kadar her şey incelendikten sonra bu belge verilecektir. Dolaysıyla ısınmada yaşanacak olumsuzluklar baştan giderileceğinden daha adil bir ‘’pay ölçme’’ sistemi olacaktı.
Kanunu çıkaranlar, maalesef bunları dikkate almadan bu kanunun uygulanmasını sağlamışlardır. Böyle olunca da vatandaş, binalarda gerçek anlamda tasarruf sağlanmadan, bunu sağlayacak önlemler alınmadan, kanunun amacına pek uymayacak bu sistemle karşı karşıya kalmıştır.
Neler yapılabilirdi?
Binaların kazan sistemi elden geçmesi gerekirdi. 15 yıldır kullanılan sistem birçok yerde tıkanmış ve borular, petekler kireç bağlamıştır. Bunlar ısı verimine önemli ölçüde engeldir ve bunların çözülmesi gerekir. Kazanların sıcak su pompalarının bakımı veya sisteme uygun pompaların konmasının sağlanması gerekir.
Binalarımızın zaten yapılması elzem olan, temelden çatıya kadar dış izolasyonu doğru düzgün yapılmalıdır. Zira daireler, prekas aralıklarından su alırken, Emlak Bankası’nın yaptığı yanlış izolasyon sonucu, ısı kaybı yeterince sağlanamamıştır.
Isı pay Ölçer sistemi; odalarımızdaki peteklere takılan PAY ÖLÇER ve TERMOSTATLI VANA cihazları sayesinde, petekteki suyun sıcaklığı ile odanın sıcaklığını baz alarak ayarlanıyor ve kaç kalori ısı kullanıldığı hesaplanıyor.
Sonra da apartmana gelen fatura tutarının %30’u, eski sistemde olduğu gibi daire m2’sine göre dairelere dağıtılıyor. Geri kalan %70’de; bu odalardaki peteklere takılan cihazların gösterdiği toplam değer (bütün apartmandakilerin) bu %70’lik rakama bölünerek birim fiyat bulunuyor ve bu birim fiyat, bir dairedeki toplam pay ölçer cihazlarının gösterdiği rakamla çarpılarak o dairenin %70 tüketimi bulunuyor. Bu da, o dairenin %30’luk değeriyle toplanıp o dairenin ödeyeceği bedel bulunuyor.
Bu sisteme bazı değerler girmeden sistem çalışmıyor. Sistemde ise dairelerdeki kalorifer peteklerinin cinsi bile önemlidir. Zira bu cihazlar sistemi kurulurken hesaplanacak katsayılar buna göre giriliyor. Dairenin, odanın bulunduğu konuma göre ve kullanılan kalorifer peteğinin cinsine, boyutuna göre sisteme katsayılar giriliyor.
Böyle bakınca bir hayli de karmaşık gibi duran bu sistemin eksikleri, zaafları da oldukça fazladır.
Ancak bu kanun çıkmış, uygulaması zorunlu hale gelmiştir.
SİSTEME GEÇMEYENE CEZA VAR MI?
Ben, 196 Ada yönetimi adına, Kanunun sahibi olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na mail yazıp göndermeme rağmen cevap alamadım. Ancak İstanbul il müdürlüğü ile bizzat görüştüm ve resmi bir dilekçe vererek yazılı cevap istedim. Bu cevap da geldi.
Söyledikleri şu: ‘’Biz kanunu çıkardık ama uygulanması yapıldı mı diye veya neden yapmadınız diye denetim yapmıyoruz. Kimseye de ceza kesmiyoruz. Ancak komşular arasında şikayet olur da mahkemelik bir durum ortaya çıkarsa ve davayı yönetime karşı kat maliki kazanırsa o zaman, ceza mahkemeden gelir.’’
Şu ana kadar yazılmış bir ceza uygulaması yoktur.
Bütün bunlara rağmen kanuna uygun davranmak isteyenler sisteme geçmek zorundadır.
BU KANUN PENCERELERİ KAPTTIRIR
Enerji verimliliği kanununu çıkaranların esas üzerinde durması gereken; enerjinin verimli kullanılmasıdır. Kanunun amacı da böyle izah edilmiş. Ama yanlış yerden uygulanmaya geçildiği için bu amacı karşılamaktan uzak kalıyor.
Kanun bu haliyle sadece kışın çok ısınıp da, kalorifer peteğinin vanasını kapatmak yerine, penceresini açan komşulara yönelik olmasıdır. Kanun bu haliyle uygulandığında esas bu sorunu çözüyor, bu sistemde pencereler açılmıyor, vanalar kısılıyor. Başka da bir işe yaramadığı kanısındayım.
Zira odası çok ısınan komşu ’nasıl olsa bu parayı ödüyorum’ mantığıyla, yukarı katlarda üşüyenlerin olabileceğini düşünmeden ve pencereyi açtığında kendisinin de daha fazla para ödeyeceğini hesaplayamadan pencereyi açıyordu.
Ama ısı pay ölçer cihazı takıldıktan sonra artık oda sıcak olunca penceresini açmayacak, termostatlı vanasını kısacaktır. Bunun da tasarruf sağladığını savunacaktır. Ama zaten önceden de buna uysaydı, bu tasarrufu zaten sağlayacaktık. Niye fazladan daire başı ortalama 600 TL ödemek zorunda kaldık ki? Bir de on yıl boyunca, bir firmaya her ay 5 – 6 TL okuma bedeli ödeyeceğiz. Sistemin sağladığı adalet bu olmamalı diye düşünüyorum.
Madem bu kanun çeşitli aşamalardan oluşuyor, o halde ilk aşama, binalardaki ısı kayıpları tespit edilmeliydi. Isınma sistemindeki sorunlar tespit edilmeliydi ve bunları gidermeyi zorunlu hale getirecek bölüm öncelikle uygulanmalıydı.
Yani öncelikle binaların enerji kimlik belgesi çıkarılmalıydı.
Çözüm de, öncelikle bu eksiklikler tespit edilip giderilmeli, sonra da ısı pay ölçer sistemine geçilmelidir.
SICAK SU SORUNU
Bir de merkezi ısınma sisteminde sıcak suyun hesaplanması ve paylaşımı da çok önem arz etmektedir.
Bu sistemde sıcak suyu fazla kullanan komşuların mağdur olduklarını düşünüyorum. Zira her hesaplamada ‘’zarar ediyoruz’’ diyen yönetici çözümü, sıcak su fiyatlarına zam yapmakta buluyor. Veya sıcak suda m3 başına daha düşük para alıp, bunu ısınma faturasından düşmeden, gelen doğalgaz faturasını olduğu gibi kat maliklerine paylaşma yöntemini uyguluyor.
Halbuki sıcak su elde ederken önemli kayıplar yaşanıyor.. Bir defa esanjör su saatinden geçip ısınan suyun m3’ü ile, dairelerde kullanılan suyu gösteren sıcak su sayaçlarının toplamı olan su m3’ü birbirini tutmuyor. Yani 100 m3 su ısınmış ise siz bunun 70m3’ünü ancak topluyorsunuz. Buradan bir su kaybı olduğu kesin ve öncelikle bunlar bulunmalıdır.
Bir diğer etken; sıcak su sitemde dolaşıp dururken soğuyup, soğuyup yeniden ısınmasıdır. Özellikle yaz ayarlında, kaloriferin yanmadığı, doğalgazın sadece sıcak su elde etmede kullanıldığı dönemde bu daha da açığa çıkıyor. Zira sıcak su sayaçlarını okuyarak toplanan para, gelen doğalgaz ve esanjör su faturasını karşılamıyor.
Sıcak su fiyatını yüksek tutarak, bunun yükünü sadece çok sıcak su kullanana ödetmek doğru değildir. Zira sıcak suyu az da kullansa, her musluğu açtığında sıcak suyu hazır bulmanın bir maliyeti, bu konforun bir külfeti var ve bu eşit dağıtılmalıdır.
Zaten sıcak suyu çok kullanan bu maliyeti ödüyor. Ama az kullanan ve hele ayda bir m3 bile kullanmayanlar, bu konforun bedelini hiç ödemiyor durumdalar.
Öncelikle bu haksızlığın giderilmesi gerekir.
Bir defa sıcak su sayaçlarına mutlaka yeni dijital saat takılmalıdır. Zira mevcut sıcak su saatleri çok sağlıklı çalışmıyor. Bir de bu saatlerde 1m3’ün altındaki tüketimi görmek çok mümkün olmuyor.
Bu sistemin adil çalışması için her daire ortalama, en az 1m3 veya 2 m3 sıcak su kullanmış gibi hesaplanması gerekmektedir.
Ya da bu konfor maliyetini karşılayacak başka bir yol bulunmalıdır.
Sevgiyle ve saygıyla kalın.
Nusret Yılmazer
yilmazernusret@hotmail.com
yazlıkta olan kişi,hiç sıcak su kullanmasada site sicak su bedeline dahil edilirmi
YanıtlaSil%30'una dahil olur
YanıtlaSilMerhaba, 65 daireli bir apartmanda yerden ısıtma sistemimiz var. Ayrıca apartman dışında tek bir su giriş saati mevcut. Ancak her dairenin girişine hem sıcak su hemde soğuk su harcamasını gösteren saatler taktırdık. Dışardaki tek saate gelen faturayı daire başındaki sıcak ve soğuk su harcamalarını hesaplayıp bölerek paylaştırma yapıyoruz. Bunun dışında bahçe sulaması ve apartman temizliğinde kullanılan ortak harcama suyu mevcut olup bunuda eşit olarak pay ediyoruz. Apartmanımızda sıcak su kazanı ve doğalgaz ısıtma kazanı mevcuttur. Buna göre adil hesaplama sistemi nasıl olmalıdır? Bu konuda vereceğiniz cevap için (örnekli olursa çok sevinirim) şimdiden teşekkürler...
YanıtlaSilHakan Akdeniz
hakdeniz2014@gmail.com