Ülkemiz yeni bir referandum sürecinde.
Milletvekillerinin haberi olmadan, üniversitelerin, baroların, hukukçuların
dahi bilgisi, katkısı olmadan bir anayasa değişiklik tasarısı hazırlandı ve
Devlet Bahçeli’nin desteğiyle meclisten geçti.
Türkiye’nin yeni bir anayasa ihtiyacı var. Bunu
başta Ak Parti olmak üzere bütün siyasi partiler savunur. Ancak yamalı bohçaya
dönmüş 82 anayasasına bir yama daha eklemek için değil, toptan yeni bir anayasa
yapmak gerekirdi.
Bizde anayasalar halkın talebi doğrultusunda
yapılmıyor. Halkın hiç böyle bir talebi olmadı, olmazda…
Yapılan bazı anayasalar halka bol geldiyse de,
çoğu dar geldi. Ama halk çok da umursamadı. Çünkü kendi yerine hep birileri
düşündü, getirdi.
Anayasamız
yönetenlerin elini güçlendiriyor. Dolaysıyla yönetenler, iktidar olanlar bu
anayasayı toptan değiştirmek istemiyorlar. Neresi işlerine geliyor veya
gelmiyorsa sadece orayı değiştirmeyi doğru buluyorlar.
Çok şükür kimse de çıkıp ‘be kardeşim
değiştirecekseniz hepten değiştirin, yeni bir anayasa yapın. Buna ekleme veya
çıkarma yapmayın’ demiyor.
İktidarda bulunan çoğunluk da işine geldiği
gibi davranıyor. Şimdi de öyle oldu. Yapılan bu yeni yama muhtemelen Nisan ayında
halk tarafından kabul görecek.
Çünkü halk diyor ki bu iktidar çalışıyor. Bize
yol yapıyor.
Bize köprüler ve tüneller yapıyor.
Bundan dolayı da iktidar halkın önüne ne
getirse otomatik kabul görüyor.
Halk yapılan birçok hizmetin nasıl yapıldığını
bilmiyor, bilenlerin çoğu halen farkında değil.
Devlet hizmet yapıyor dediğimiz her iş için
halk ücret ödüyor. Hizmeti kullananlar müteahhide ödeme yapıyor. Hizmeti
kullanmayanlar da hazine aracılığıyla ödeme yapıyor.
Ayrıca devlet bugüne kadar ne kadar
özelleştirme yaptı?
Devlet ne kadar malını elden çıkardı?
Bu paralar ne oldu, nereye gitti?
Zarar ediyordu denilerek satılan bu tesisler ne
oldu, şimdi kimlerin elinde?
Kimse ülkesinde yol, köprü, tünel yapılmasından
rahatsız olmaz. Ebetteki biz de bundan memnuniyet duyuyoruz.
Ama bunların nasıl yapıldığını da sormak
gerekir. Allah bize sorgulamak için akıl vermiş.
Hele yönetenler “devletin kasasından bir kuruş
çıkmadan köprü yaptık, tünel yaptık” diyorsa.
Hakikaten böyle midir diye sormak, araştırmak,
öğrenmek de bize düşer.
Hani malum Osmangazi köprüsünü biliyoruz. İzmit
körfezine yapılan. Devlet o köprü için, köprü yapılana kadar hiç para ödemedi.
Köprüyü yapanlar dolar bazında kredi aldılar, Devlet güvencesinde.
Köprünün yapımı bitti. Geçişler başladı. Devlet
de müteahhide para ödemeye başladı. Günlük 40.000 araç geçiş garantisi vermişti
devlet. Bu geçişin altında kalan miktarın ücretini devlet ödüyor.
Nereden ödüyor?
Hazineden ödüyor.
Kimin parası?
Senin, benim, hepimizin.
Şimdi diyebilir miyiz ki; devlet tek kuruş para
ödemeden bu köprü yapıldı?
Köprüden geçen para ödeyerek geçiyor.
Geçmeyen
de ödediği vergilerden oluşan hazineden ödeme yapıyor.
Pazar günkü Hürriyet gazetesinde sevgili dostum
Vahap Munyar’ın yazısını okuyorum. Munyar, Avrasya tüneli yapımcılarından Yapı Merkezi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Arıoğlu ve Başar Arıoğlu ile Avrasya
tüneli merkezinde görüşmüş ve onun ağzından aktarıyor.
“BAŞAR
Arıoğlu, Avrasya Tüneli’nde mevcut tek yön 16.8 lira
olan fiyatın, ihale şartnamesindeki “4 dolar artı KDV” kuralına göre
belirlendiğini,
- Tünel için döviz
bazında kredi kullandık. Kreditörler, dolara endeksli geçiş ücreti şart koştu. Yıllık fiyat artışı da ABD
enflasyonuna endeksli olacak.
2018’de fiyatta kendileri için “düzeltme” beklediklerini
kaydetti:
-Fiyat Ocak
2018’de 70 centlik artışla “4.70 dolar artı
KDV”ye
çıkabilir.
Hazine’nin Avrasya Tüneli’nde yıllık 25
milyon araç geçişini garanti ettiğini vurguladı:
- Günlük 68 bin 500
araç geçiş garantisi söz konusu. Şu anda günde 20-25 bin araç geçiyor. 68 bin 500’ü aşınca fazla
olan kısmın yüzde 30’unun ücretini devlet alacak.
- Şimdilik açığı
Hazine’nin kapatacağı dönemdeyiz. İnşallah kısa sürede günlük 68 bin 500 araç
geçişine ulaşırız. Hazine’den fark almaya gerek kalmaz.”
Yani Avrasya
tüneline de devlet para ödüyor. Ne kadar? Günde 40.000’in üzerinde araç
parasını hazine müteahhide ödüyor.
Sadece bilin istedim.
Söz, karar, yetki elbette milletin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder