Beylikdüzü Belediye Meclisi toplantısı ayın üçünde ve
altısında olmak üzere toplantılarını yapıp bitirdi. Bu toplantılardan bazı
notlarımızı sizlerle paylaşmak istedim.
Meclis toplantı gündem maddelerinin bazılarında Beylikdüzü
halkı için çok önemli bilgiler var. Bunları aslında yazı dizisi haline getirip
tefrika şeklinde yayınlamak gerekir. Zira kimlerin şirketlerine ne ihaleler
verilmiş ve ortaya nasıl rakamlar çıkmış, bunlar dudak uçuracak cinsten.
Öncelikle bir şeyi belirtmem lazım. Bu maddeler görüşülürken
AKP grup sözcüsü Mücahit Birinci sık sık meclisin gerilmesine neden oluyor.
Zira yerli yersiz hemen her söze
müdahale ediyor. TBMM’nde de sık sık gördüğümüz gibi Beylikdüzü Belediye Meclisi
de sık sık gerginlik yaşanıyor. Halbuki herkes konuşmacının hakkına saygı
gösterip, kendisi de söz alıp konuşsa ve konuşmacı dinlendikten sonra cevap
verilse çok daha yararlı olacak. Zira hem
çok çirkin bir görüntü oluşuyor ve hem de oluşan kargaşadan dinleyiciler de
konuşulanları pek anlamıyor. Yani öncelikle konuşan meclis üyelerine saygı
gösterilmesi en çok azınlık olan meclis grubunun işine yarar. Zira yararlı
gördüğü eleştirileri anlaşılmış olur. Oysa şimdi söyleyecek sözü olan bir grup
liderinden ziyade meclisi geren bir grup lideri portresi ortaya çıkarıyor.
Zaten bu ülke yeterince gergin. Belediye meclisini germek,
hem de lüzumsuz şekilde germek başta Beylidüzü’ndeki muhalefet, ülkedeki
iktidar partisi grubuna yakışmıyor.
Hükümetin icraatları eleştiriliyor diye kıyameti koparmak
yerine, cevap hakkını kullanıp o icraatların doğruluğunu izaha çalışmak daha
doğru olur.
Acizane önerimiz; Mücahit Birinci yeni meclis üyesi seçilmiş genç bir politikacı. Mesleğinin avukat olması çok konuşmasını açıklasa da doğru zamanda ve öz olarak konuşması daha yararlı olur. Hem kendi grubu için, hem belediye meclisi için, hem de Beylikdüzü için.
Acizane önerimiz; Mücahit Birinci yeni meclis üyesi seçilmiş genç bir politikacı. Mesleğinin avukat olması çok konuşmasını açıklasa da doğru zamanda ve öz olarak konuşması daha yararlı olur. Hem kendi grubu için, hem belediye meclisi için, hem de Beylikdüzü için.
Biz meclis gündemine dönecek olursak; Adnan Kahveci
mahallesinde 634 ada 4 ve 6 nolu parseller cami yapılmak üzere (madde dini
tesis yapılmasıydı. CHP grup sözcüsü ısrarla ‘cami yapılmak üzere’ eklenmesini
sağladı) bedelsiz olarak 25 yıllık süre ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis
edildi. Ebru Habip’in önerisi ile arsa üzerinde hacizler varmış. Belediye bir
an önce bu hacizleri kaldırsın ve arsa sorunsuz teslim edilsin.
Bu arsa 25 yıllığına tahsisi edildi ya, arsaya bir iki yıl
içinde bir cami yapılacaktır. 3 – 5 yıl
da inşaatı sürecektir. Geri kalan yirmi yıl hizmet verdi. Bu tahsisin süresi doldu, ne olacak?
Cami belediyeye mi iade edilecek?
Buradaki amaç; eğer 25 yıl süreyle cami yapılmaz ise arsanın
geri alınmasını kapsıyorsa, bu ülkede camilerin yapılması öyle uzun sürmüyor ki
tahsiste böyle bir süre konulsun. Mesela hastane yapımı için tahsis edilen
arsalarda tahsis süresi içinde yapılmadığı çok oluyor ve arsa belediye geri
alınıyor. Bunu Beylikdüzü’nde de yaşadık. Ancak Cami yapımı için ayrılan hiçbir
parselin, cami yapılmadığı için geri döndüğünü ben bilmiyorum.
Belediye meclis gündeminin 5. Maddesi; plan sonucu oluşan
artık parsellerin satılması yetkisinin Encümene ve belediye başkanına verilmesi
konusuydu. Ebru Habip buna itiraz etti. “Parsel numaraları ve rayiç bedelleri
belirlensin sonra yetki size verilsin” dedi.
Buna da “zaten artık parseli ancak yanındaki parselin
sahibine satabilirsiniz. Başka biri gelip bu küçük parseli almaz. Zaten bir
nevi yanındaki parsel sahibine zorla satıyoruz” denilerek cevap verildi. Madde oy çokluğu ile kabul edildi. Ancak
belirtmek gerekir ki bazen plan sonucu kayda değer büyüklükte, kıymetli
parseller de oluşuyor.
Gündemin 7. Maddesi “İçkili yer bölgesi tespiti idi. Konu;
Beylikdüzü’nde sanırım 18 caddenin ( 6 sokak, 10 cadde, 1 bulvar, 1 liman ve + 4 noktada) içkili bölge olarak tespitini kapsıyordu. Bu
maddeye AKP’li meclis üyelerinin itirazı fazla oldu. Anayasanın 58. Maddesine
atıfta bulunuldu. “Devlet gençleri alkolden korur maddesi var. Siz buna aykırı
davranıyorsunuz. Beylikdüzünü meyhaneye çevireceksiniz. Siz evinizin altında
meyhane ister misiniz? Niçin Beylikdüzü’nü sarhoşlarla doldurmak istiyorsunuz”
diye birçok eleştiri getirildi.
Anayasamızın
58. Maddesi’nin A bendi “Gençliğin Korunması” başlığını taşıyor ve şöyledir:
”Devlet İstiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilmin
ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı
yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden,
uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve
cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.”
Ülkede 12
yıldır iktidar olan AKP insanların yaşam biçimine çeşitli şekillerde müdahale
ediyor. AKP’liler de Anayasanın bu maddesinin tamamına sadık kalınması için bir
çaba içinde değiller. Sadece bu maddenin son bölümüyle ilgilenmelerinin sebebi
de toplumun yaşam biçimine müdahale amacı taşıyor.
Anayasanın
hiçbir maddesinde insanların özgürlükleri kısıtlanır denmiyor ama bu ülkede
birçok özgürlük kısıtlanıyor. Bu madde de “nasılsa kimse açıktan alkolü
savunamaz” uyanıklığı var. Bir ülkede alkollü yerler çok yaygın olduğu için
alkolikler artmaz. Eğitim ve bilinç düzeyi düşük olduğu için alkoliklik ve
bilumum kötülükler çoğalır. Dini hassasiyetlere önem verildiği kadar bilimsel
hassasiyetlere önem verilseydi biz bugün bunları konuşan bir toplum olmazdık.
Ben çok
alkol kullanan biri değilim. Ancak bir misafiri ile, arkadaşı ile insanların
gidip iki duble şarap içeceği yerlerin olmasıyla da bu ülke alkolik olmaz.
Partilerin
genel politikaları burada öne çıkıyor. Halka da, “bakın bunlar bütün
Beylikdüzü’nü alkollü mekanlarla dolduracaklar” demek çok doğru değildir.
Ayrıca geçtiğimiz dönemden meclis üyesi olan Mülayim Demirtaş, geçen AKP’li
belediye döneminde de Beylikdüzü’nde yeni içkili bölgeler belirlendiğinin
altını çizdi. Kimse bu sürede o günkü belediyeye benzer suçlama getirmedi.
Diğer gündem
maddelerini bir sonraki yazımda yazacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder