8 Kasım 2014 Cumartesi

SOMA, YIRCA’DA YOK OLAN GELECEĞİMİZ

Soma’nın Yırca köyünde bir katliam yaşanıyor. 6000 zeytin ağacı hunharca kesildi. Hem de o ağaçlar kesilirken öyle bir davranış sergilendi ki sanki yangından mal kaçırılıyor. Sanki başka bir ülkeden gelen işgal kuvvetleri, yöre halkına, köylülere kelepçe vuruyor, yerlerde sürüklüyor, bilinmeyen yerlerde kapalı tutuluyor ve bir taraftan da birçok iş makinesi zeytinliklere var gücüyle saldırıyor, kesiyor, süpürüyor. Ardı ardına zeytinler yere seriliyor. İçinde asırlık zeytin ağaçları bile var. Üstüne üstlük üzerinde sim siyah zeytinler öylece duruyor.
Bu nasıl bir anlayıştır ki, üzerindeki zeytinlerin toplanmasına bile müsaade edilmemiş. Bu kadar göz döndürecek olan çıkar, hırs nasıl bir şeydir anlamak mümkün değil.
O zeytinlerin toplanmasına, hasadın alınmasına müsaade edilseydi, en fazla bir aylık bir süre kime, ne kaybettirirdi?
Kim, kimler, kimin ülkesinde böyle bir vahşete imza atıyor? Bu nasıl bir devlettir, nasıl bir izin belgesidir ki bu kadar vahşeti yaratmaya, yaşatmaya aldırış etmiyor. Gerçekten bu ülkede televizyonlarının başında bu haberleri izleyip de etkilenmeyen kaç kişi vardır?
Kimin, hangi siyasi partiye oy verdiği, destek verdiği önemli değil. Bizim siyasi tercihlerimiz bu vahşete göz yummamıza engel olabilir mi? Bunları bizim gibi izleyen hükümet, yetkililer nasıl sessiz ve sakin seyrediyor bu manzarayı. Kendi tabanlarının bu doğa katliamına sessiz kalacaklarından nasıl bu kadar eminler?
Ey Kolin grubu; Tamam, Termik santral yapmak için yetki almış olabilirsiniz.
Tamam, arazi kamulaştırılmış da olabilir.
Bütün yasal yetkileriniz var diye bu kadar insanı tepelemek, dövmek, aşağılamak hakkını nasıl elde ediyorsunuz? Bu zeytinlerin toplanmasına, hasadın alınmasına müsaade etseniz kaç milyon dolar kaybedersiniz?
Zeytin ağacına insanı yanaştırmıyorsunuz, zeytin ağaçlarını hunharca katlediyorsunuz. Bu kadar zalim, bu kadar gözünü kar hırsı bürümüş zihniyetten bu ülkeye, bu dünyaya nasıl bir fayda gelebilir?
Bütün bunların yanında bu termik santral iznini verenler, bu insanların feryadını hiç mi duymaz? Duyup da hiç mi etkilenen çıkmaz?
Bu kadar vahşet karşısında, termik santrali yapacak olan Kolin grubundan hiç mi vicdanı rahatsız olan çıkmadı.
Haftalardır TV ve gazeteler Soma, Yırca’daki bu vahşeti yayınlıyor. Soma’da 301 can kaybedeli çok zaman geçmedi. Soma’nın canı yandı. Şimdi Soma yeni bir yara aldı.  Bu kez iflah olmaz şekilde acı çekiyor. Soma madeninde cinayet işlendi. Şimdi Soma’ya işkence ediliyor.
Bu kadar paragöz bir devlet, millet olmak, gözümüzü bu kadar para hırsı bürümüş olması hiç de hayra alamet değil. Türkiye çöl olacak, Türkiye yaşanır olmaktan çıkacak. Ne olur birileri bunu görsün, iş işten geçmeden.
Danıştay’ın kararı gibi geç kalmayalım. Geç gelen adalet, adalet değildir. Yırca’da 6000 zeytin ağacı kesildikten sonra Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi. Adalet ağır işliyor, para hırsı ise çok saldırgan.

Toplumun büyük bölümü neden bunu görmüyor? Yok olan bizim, çocuklarımızın geleceği. Üniversiteler neden sessiz? Toplum neden sadece seyirci? Sessiz bir ülkede umut nasıl yeşerir?











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder