Beylikdüzü Belediye Meclisi’nden Kasım ayı izlenimlerimi
yazmaya devam ediyorum. 6 Kasım’daki toplantıda görüşülen ilk madde komisyon
raporlarından, Tarife ve Kültür Komisyonun raporuydu. Bu rapora göre
belediyenin etkinliklerinde salonlara giriş ücretlerinin belirlenmesiydi.
Belediye bugüne kadar etkinliklerden ücret almıyordu. “Ancak kimi vatandaşlar
çok sayıda bilet alıyor ama oyunu izlemeye gelmeyince salon boş kalıyor. Bazen
de salonda izdiham yaşanıyor ve kargaşaya sebep oluyor. Her iki durumun
önlenmesi için sembolik rakamlarla da olsa bir ücret uygulanması” öngörüyordu.
Bu rakam da sanırım 3 TL gibi bir şey olacak.
AKP’li üye Ali Ovalı söz aldı; “Siz her şeyi para olarak
görüyorsunuz. İnsanları para ile terbiye etmek istiyorsunuz. Bu derebeylik
dönemleri gibi otoriter bir anlayıştır. 3TL az olabilir ama dar gelirli için bu
önemlidir. Siz nasıl sosyal demokratsınız ki kültür hizmetlerini dar gelirliye
ücretli hale getiriyorsunuz?” Ve buna benzer ifadelerle bu uygulamaya karşı
çıktı.
Sonra CHP’li Mülayim Demirtaş; “Ali Bey’in derebeyi
nitelemesi bu meclise hakarettir ve bu sözü geri almasını, meclisten özür
dilemesini” istedi. “Zaten on iki yıldır Türkiye’de insanlar para ile terbiye
ediliyor” dedi.
Mücahit Birinci, Demirtaş’ın bu lafına hiddetle cevap verdi;
“haddinizi bilin. Bunlar ucuz sözler. Siz Beylikdüzü’nü bitirdiniz, şimdi
Türkiye’yi konuşuyorsunuz.”
Meclis Başkan Vekili Ömer Şatır Birinci’yi uyardı. “Lütfen
konuşmacıya müdahale etmeyin. Burası meclis, siz böyle kükremeyin. Sonra söz
alın ve konuşun. Siz mecliste yenisiniz ama meclisin bir adabı var, konuşma
biçimi var. (Ebru Habip’i kast ederek) yanınızda tecrübeli bir arkadaşınız var.
Onu örnek alın” dedi.
Birinci, “siz böyle konuşursanız biz hep kükreyeceğiz. Biz sessiz
kalmayacağız” vs. Mecliste hiç de hoş olmayan sahneler. Herkes söze karıştı,
acayip bir ortam. Bunları geçip sadede gelelim.
CHP grup sözcüsü Mülayim Demirtaş konuya açıklık getirdi.
“Bu ücretlerin konulması bütün etkinliklerin ücretli olacağı anlamına gelmiyor.
Bazı ekinliklerden ücret alınacaktır” dedi.
Komisyon başkanı Haluk Karataş, “biz komisyon olarak
inceleme yaparken etrafımızdaki on belediyenin uygulamalarına baktık. Sadece
Esenyurt ve Avcılar Belediyesi ücret almıyordu, diğer 8 belediye ücret
alıyordu. Komisyonumuzun AKP’li üyesi şerh düşerken İst. B.Şehir belediyesini
örnek vermiş. Ama orada da ücretsiz oyun sergilenmiyor” bilgisini verdi.
Sonra AKP grubundan Ömer Meşe, “İst. B.Şehir Belediyesinin
şehir tiyatroları ücretlidir ama kültür müdürlüğünün etkinlikleri ücretsizdir”
bilgisini verdi. Sonunda önerge oy çokluğu ile kabul edildi.
Kabul etmek gerekir ki, ücretsiz etkinlikleri ücretli hale
getirmek pek şık ve savunulabilir durmuyor. CHP’li meclis üyelerinin endişesi
olan; ‘ücretsiz hizmete devam ederken bir düzen sağlanabilir mi?’ AKP grubu,
‘biz bunun yollarını biliyoruz’ diyor. Ancak bu konudaki komisyon kararına düşülen
şerhte sanırım bunlar yer almıyor. Önerge oy çokluğu ile kabul edildi.
Sözlü önergeler oy birliği ile başkanlık makamına havale
edildi.
Gündemin son maddesi Fen İşleri Müdürlüğü’nden geliyordu ve
Belediye ile alacaklı şirket olan Beykon şirketi arasında uzlaşmayı
öngörüyordu. İşte bu gündem hem çok tartışıldı hem de çok önemli bilgiler
içeriyordu.
Beykon Şirketi Çarşamba Pazarı denen yerin eksik işlerini
yapmak, yanına çocuk parkı ve kreş yapmak üzere 2009 yılında, yerel seçimlerden
bir ay önce Gürpınar Belde Belediye Başkanı Velittin Küçük ile yaptığı anlaşma ile Beylikdüzü’nün yeni Belediye Başkanı Yusuf Uzun ile anlaşamıyor. Beykon
Şirketinin ortakları da ilginç ama biz burada ortaklar bölümüne girmeyeceğiz.
Biz, yapılacak işleri yazacağız. Yapılacak işin bedelini yazacağız ve bu
anlaşma ile şirkete verilenleri yazacağız.
Bu anlaşmanın sonunda işler karışmış. Şirket istenen işleri
yapmamış ama belediye de para ödememiş. Yusuf Uzun yönetimi ile şirket ters
düşmüş. Restleşmeler yaşanmış ve şirket belediyeyi mahkemeye vermiş. Mahkeme
şirketi haklı bulmuş ve önemli miktarda alacak çıkmış. Eğer Yargıtay da onarsa
belediyeye yeni davalar ve yeni ödemeler çıkacak. Bunlar olmasın diye belediye
şirketle uzlaşmış ve belli rakam bir para ödeyerek sulh yapmak istiyorlar.
AKP’li meclis üyeleri de; uzlaşmaya karşı çıkıyor, Yargıtay sürecine devam
edilsin, uzlaşma yapılmasın diyor.
Konu oldukça uzun ve biraz da karışık gibi duruyor. Bu işle
ilgili rakamları ve konunun ayrıntılarını da bir sonraki yazımda yazacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder