Bu söz Beylikdüzü Belediye Başkanı sayın Ekrem İmamoğlu’na
ait. Bu sözü seçimler sürecinde söylese belki çok önemli olmaz. Ama bir
belediye başkanı bu sözü Kent Konseyi’nin ilk toplantısında söylüyorsa, bu
önemlidir.
Beylikdüzü Kent Konseyi seçimleri yapıldı. Toplanması biraz
gecikmeli de olsa, üyelerinin tespiti ve ön hazırlıkla ilgili çeşitli
eleştiriler de olsa Kent Konseyinin toplanması, seçim yapılması iyi bir
başlangıçtır.
Kent Konseyi’nin seçimleri üzerine yoğun bir eleştiri
gelmedi. Kent Konseyi başkanlığına aday olanların, seçim sürecinde eleştirileri
oldu. Bu eleştiriler önceki dönemde de vardı ancak eleştiriyi yapanlar
farklıydı. Herkes kendi yandaşının
hatasını görmezden geliyor. Tam demokratik tavırları bu ülkede görmek belki
uzun bir zaman alacak.
Kent Konseyi’nin önümüzdeki süreçte ne yapabileceği konusu
üzerinde yazmak istiyorum. Kent Konseyi başkanı seçilen Elif Necla Türkoğlu
ismi belki fazla bilinmiyor. Kendisi ile daha önce çalışmış olanların, onun
hakkında oldukça pozitif düşünceleri var.
Kent Konseyi, ilk toplantısı sayılacak birlikteliğini geçen
hafta sonu bir kahvaltı ile gerçekleştirdi. Ben de davet edildiğim için
katıldım ve orada hem kent konseyi başkanının, hem de yürütme kuruluna seçilen
üyelerin bakışlarını öğrendim. Ve öğrendiğim kadarıyla da umutlandım.
Necla Türkoğlu; Kent Konseyine seçilenlerden çalışma
istiyor. Fikir ve proje üretilmesini, kentin her bölgesine karşı duyarlı
olunmasını ve tam anlamıyla bir sivil inisiyatif anlayışı ile her üyenin kendi
çevresine, mahallesine karşı ilgili olmasını istiyor. Gerek sorunların
tespitinde ve gerekse çözüm üretilmesine katkı sunulması gerektiğinin altını,
kalın çizgiyle çiziyor. Kent Konseyi’nin çalışmasına katkı sunmak için mutlaka
seçilmiş olunması gerekmediğini, kentle ilgili tespit ve projesi olanları da
dinleyeceklerini ve onlardan faydalanmak istediklerinin de altını çiziyor.
Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da kent Konseyinden çok şey
beklediğini belirterek başladı konuşmasına. Kent konseyi, “şekilsel varlığından
çok işlevsel olmalı” diyor.
“Mahalle kurulları çok önemlidir. Burada her siyasi parti
temsil edilmelidir. Sadece partiler düzeyinde değil, onun dışında da Kent
Konseyi her figürü kapsamalıdır. Belki yürütme kurulunda resmi olarak herkesin
yer alması mümkün değil. Ama fiili olarak bütün ilçeyi temsil edecek şekilde
örgütlenmeli ve çalışılmalı. Yani siz hikayeden bir kent konseyi olmayın.
Lütfen belediye başkanı olarak da benim samimiyetime inanın. Bu kent konseyinin
bir bütçesi olacak. Başarılı çalışmalar yapabilmeniz için gerekli fiziki ortamı
biz sağlayacağız. Siz bu konseyin gençlik, engelli, kadın kurullarını
oluşturun. Raporlarınızı belediyeye ulaştırın. Hem de her ay belediye meclis
toplantısından hemen önce ulaştırın. Sizin raporlarınız mecliste görüşülecek ve
dikkate alınacaktır.”
Belediye başkanı bu sözleri söyleyince, geçen dönem de Kent
konseyi yürütme kurulunda olan Beylikdüzü Sanayici ve İş Adamları Dernek Başkanı
Nuri Arslan heyecanlanıyor. “Sayın başkan, önceki dönemde belediye, Kent
Konseyi’nin arkasında bu kadar kararlı durmamıştı. Siz burada ‘maddi, manevi
arkanızdayım’ diyerek baştan bu olumsuzluğu yok ettiniz. Emin olun ki bu sefer
bu kent Konseyi başarılı çalışmalar yapacaktır” dedi.
Ben gördüğüm bu kararlılıktan etkilendiğimi belirtmek
istiyorum. Bu sözleri hem belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’dan ve hem de Kent
Konseyi Başkanı Elif Necla Türkoğlu’ndan duyuyorsam önemsiyorum. Zira bu sözler
seçim sürecinde söylenmiş olsa belki aynı derecede önem arz etmezdi. Seçim sürecinde
söylenmiş sözlerdir der ve geçerdik. Ancak bu sözler Kent Konseyi’nin ilk
toplantısında söyleniyorsa önemlidir. Şimdi hamaset zamanı değil, iş yapma
zamanı. İş de bakışa göre oluşacaktır. Bu bakış umut vericidir.
Aynı toplantıda Beylikdüzü Kaymakamı Sayın A. Mesut Demirkol
da konuştu. Kent Konseyi’ne seçilenlerden samimiyet istedi. Demirkol, “Siz
çalışın, fikir ve proje üretin. Ürettiğiniz projeler belediye meclisinden
geçmiyorsa bir anlamı olmaz belki. Ancak sayın başkan arkanızda sağlam duruyor.
Bu kent Konseyi’nin üç yıl görev yapacağını düşünüyorum. Önünüzde üç yıllık bir
süre var. Bu süreyi iyi değerlendirin” dedi.
Hem belediye başkanı, hem de Kent Konseyi başkanı, Kent
Konseyine çok pozitif bakıyor ve iş üretilmesi için herkesin çalışmaya destek
vermesini istiyorlar. Bu taleplerinde samimi olduklarını gördüm. Şimdi Kentle
ilgili projesi olanların, seçilmiş olup olmamasına bakmadan Kent Konseyine
katılma zamanı. İsteyenler çalışma kurullarında görev alacağı gibi, hiçbir kurulda
görev almdan da her çalışmaya katılabilir ve katkı sunabilirler.
Kim, nasıl bir Beylikdüzü hayal ediyorsa, Beylikdüzü’nde
hangi güzellikleri görmek istiyor, hangi sorunların çözümüne katkı sunmak
istiyorsa, şimdi sıra sizde. Mazeretlere sığınmadan projelerinizi Kent Konseyine
ulaştırın. Bu ekmekte benim de tuzum olsun diyebilen herkes bu hamura bir değer
katabilir.